Bu “DEĞER HİKAYELERİ” hikâyesi, E Twinning projesi kapsamında oluşturulan karma ekiplerden 10. ekibin ürünü olup, MİSAFİRPERVERLİK'in değerini anlatmaktadır. Öğretmen danışmanı Marina Lakčević'in rehberliğinde 10 öğrenci ile hazırlandı.

Onuncu bölüm

MİSAFİRPERVERLİK
Kanarya Mahallesi adında bir mahalle varmış. Bu mahallenin evlerinin cıvıl cıvıl sokakları varmış. Bu mahallede çok iyi insanlar huzurlu ve mutlu bir hayat yaşarmış. Evleri hep birbirlerine açıkmış. Kapılarını hiç kimse kilitlemez herkes birbirlerine çok güvenirmiş. Bu kadar güzelliklere rağmen bir de Hacer isminde çok kötü bir kadın yaşarmış. Bu kadın kimseyi sevmezmiş ve içi karanlık doluymuş. Hatta mahalleye ilk taşındığında hemen evinin rengini siyah renge boyatmış. Bu kadın aynı zamanda çok zenginmiş zenginliği ile herkese hava atmaya bayılıyormuş. Bu mahallenin çocukları çok sevgi doluymuş. Mahalleye yeni biri gelse hemen aralarına alır oyun oynamaya başlarlarmış.
Hacer adındaki kadının da bir çocuğu varmış. Bu çocuğun adı Asya’ymış. Fakat Hacer Hanım kızının mahallenin çocuklarıyla oynamasına izin vermiyor onu çocuklarla oynamaması için sıkı sıkı tembi-hliyormuş.
Asya ise annesine hiç benzemiyormuş. Arkad-aşlarını çok seviyor, onlarla annesinden gizli gizli vakit geçirmeye çalışıyormuş.
Asya aynı zamanda annesi gibi zenginliğiyle böbürlenmiyormuş. Arkadaşlarına eşit davranıyor ve hepsini eşit seviyormuş. Arkadaşlarına eşit davranıyor ve hepsini eşit seviyormuş. Bir gün Hacer Hanım kızının mahalledeki çocuklarla parkta oyun oynadığını görmüş. İçini bir sinir kaplamış. Kızgın bir ifadeyle çocuklara bakmış. Tam o sırada Asya gelmiş. Asya, belli etmese bile içten içe çok korkuyormuş.
Hacer Hanım çocuklara yaklaşmış ve onlara bağırıp çağırmaya başlamış. O kadar çok bağırıyormuş ki Kanarya Mahallesi ayağa kalkmış. Mahalle çabucak parka koşmuş, anneler çocuklarını almış.
Mahallenin çocukları Hacer Hanım’ın bağırmasından korktuğu için annelerine sarılıp ağlamaya başlamışlar.Tabii ki o sırada Asya annesinin yaptığından çok utanmış, sanki o anda yerin dibine girmiş gibi hissetmiş. Hacer Hanım ise yaptığı hareketle gurur duyuyormuş. Mahalle halkı ne kadar iyi niyetli olsa da çocuklarına böyle bir şey yapılmasına göz yumamazmış. O sırada Hacer Hanım bir özür bile dilemeden çekip gitmiş. Giderken yanına Asya’yı da almış ve evine doğru yürümeye başlamış.

Eve geldiklerinde Asya annesine çok kızmış ve onu uyarmış. Annesi Asya’ya tabi ki aldırış etmemiş. Hacer Hanım o gece rüyasında kendisinin kör bir kuyuya atıldığını görmüş. Hacer Hanım rüyadan kan ter içinde uyanmış.Yataktan kalkıp bir bardak su içmiş ve tekrar yatmış. Hacer Hanım o gece bir türlü uyumayı becerememiş. Sabah Asya kalktığında kahvaltısını yapıp annesine görünmeden sessizce dışarı çıkmış.
Asya evinden üzüntülü bir şekilde uzaklaşırken; neden benim annem de arkadaşlarımın annesi gibi güler yüzlü, iyilik sever ve misafirperver değil diye düşünmüş. Bu düşünceler Asya’yı çok mutsuz etmiş. Birileriyle dertleşme ihtiyacı hissetmiş. En iyi arkadaşı Zeynep’in evine gitmeye karar vermiş.
Zili çalmış. Kapıyı Zeynep’in annesi Meryem teyze güler yüzlü bir şekilde açmış ve onu içeri almış. Meryem teyze çok misafirpervermiş, Asya’nın başını okşayarak – Asya kızım kahvaltı yapıyoruz hadi gel beraber yapalım sonra Zeynep ile oynarsınız demiş. O sırada Hacer Hanım uyanmış. Evin içinde Asya’yı aramış.Asya’yı evde bulamayan Hacer Hanım telaşlanmış. Dışarı çıkıp Asya’yı aramaya başlamış.Ama Asya’dan bir iz bulamış. Üzüntüsünden ağlamaya başlamış. O sırada telefonu çalmış. Arayan Meryem Hanım ‘mış.
Hacer Hanım üzgün bir şekilde konuşmuş.

Meryem Hanım:
Hacer Hanım:
Meryem Hanım:
Hacer Hanım:
Asya telefona geldiğinde onu iyice azarlamış ve hemen eve gelmesini istemiş. Asya Meryem Hanım’a yaptıkları için çok teşekkür etmiş, annesi adına da özür dilemiş. Çaresizlik içinde ağlayarak evin yolunu tutmuş. Yol boyunca annesinin bu kötü davranışları için neler yapabileceğini, ona neler söyleyeceğini düşünmüş. Evin bahçesinden girerken annesinin kapıda beklediğini görmüş. Kalbi hızla atmaya başlamış.
Hacer Hanım :
-Neredesin sen? Niye benden habersiz dışarı çıkıyorsun?
Asya:
-Şey anneciğim canım çok sıkılmıştı oynamak istedim sadece... diyebildi.


Doğru odana yemek saatine kadar odandan dışarı çıkmak yok diyerek Asya'yı azarladı. Asya çok üzülmüştü gözünden yaşlar dökülüverdi. Ağlayarak odasına geçti ve en sevdiği bebeği Zehra ya sarıldı . Olup biteni anlattı. Zehra eski mahallerindeki en sevdiği arkadaşının adıydı. Annesi onunla da oynamasına izin vermezdi ama o vakit buldukça Zehra'nın yanına giderdi. Ağlamaktan gözleri şişmişti. Niye benim annem böyle ,niye bağırıyor, niye Meryem teyze gibi bir annem yok derken kapının orda bir tıkırtı duymuştu sanki...
- Full access to our public library
- Save favorite books
- Interact with authors
Bu “DEĞER HİKAYELERİ” hikâyesi, E Twinning projesi kapsamında oluşturulan karma ekiplerden 10. ekibin ürünü olup, MİSAFİRPERVERLİK'in değerini anlatmaktadır. Öğretmen danışmanı Marina Lakčević'in rehberliğinde 10 öğrenci ile hazırlandı.

Onuncu bölüm

MİSAFİRPERVERLİK
Kanarya Mahallesi adında bir mahalle varmış. Bu mahallenin evlerinin cıvıl cıvıl sokakları varmış. Bu mahallede çok iyi insanlar huzurlu ve mutlu bir hayat yaşarmış. Evleri hep birbirlerine açıkmış. Kapılarını hiç kimse kilitlemez herkes birbirlerine çok güvenirmiş. Bu kadar güzelliklere rağmen bir de Hacer isminde çok kötü bir kadın yaşarmış. Bu kadın kimseyi sevmezmiş ve içi karanlık doluymuş. Hatta mahalleye ilk taşındığında hemen evinin rengini siyah renge boyatmış. Bu kadın aynı zamanda çok zenginmiş zenginliği ile herkese hava atmaya bayılıyormuş. Bu mahallenin çocukları çok sevgi doluymuş. Mahalleye yeni biri gelse hemen aralarına alır oyun oynamaya başlarlarmış.
Hacer adındaki kadının da bir çocuğu varmış. Bu çocuğun adı Asya’ymış. Fakat Hacer Hanım kızının mahallenin çocuklarıyla oynamasına izin vermiyor onu çocuklarla oynamaması için sıkı sıkı tembi-hliyormuş.
Asya ise annesine hiç benzemiyormuş. Arkad-aşlarını çok seviyor, onlarla annesinden gizli gizli vakit geçirmeye çalışıyormuş.
Asya aynı zamanda annesi gibi zenginliğiyle böbürlenmiyormuş. Arkadaşlarına eşit davranıyor ve hepsini eşit seviyormuş. Arkadaşlarına eşit davranıyor ve hepsini eşit seviyormuş. Bir gün Hacer Hanım kızının mahalledeki çocuklarla parkta oyun oynadığını görmüş. İçini bir sinir kaplamış. Kızgın bir ifadeyle çocuklara bakmış. Tam o sırada Asya gelmiş. Asya, belli etmese bile içten içe çok korkuyormuş.
- < BEGINNING
- END >
-
DOWNLOAD
-
LIKE
-
COMMENT()
-
SHARE
-
SAVE
-
BUY THIS BOOK
(from $3.19+) -
BUY THIS BOOK
(from $3.19+) - DOWNLOAD
- LIKE
- COMMENT ()
- SHARE
- SAVE
- Report
-
BUY
-
LIKE
-
COMMENT()
-
SHARE
- Excessive Violence
- Harassment
- Offensive Pictures
- Spelling & Grammar Errors
- Unfinished
- Other Problem
COMMENTS
Click 'X' to report any negative comments. Thanks!