
YALOVA LİSESİ PROJE OKULU 9-B SINIFI
SÜMEYRE MİRAY KAYMAK
BİYOLOJİ DERSİ DÖNEM PROJE ÖDEVİ
(UMARIM BEĞENİRSİNİZ)


GREGOR JOHANN MENDEL
Gregor Mendel botanikçi ve rahiptir. 20 Temmuz 1822’de Avusturya İmparatorluğu’nda doğmuş ve 6 Ocak 1884’te 61 yaşında ölmüştür. Çiftçi bir ailede dünyaya gelen Mendel, önce rahip olmuş, daha sonrada Viyana Üniversitesi’nde bilimsel eğitim almıştır. Resesif ve dominant gibi terimleri ve kavramları bezelye deneyleri ile ortaya çıkarmıştır. Genetik biliminin kurucusudur.
Çiftçi bir ailede doğan Mendel, bir rahip tarafından okula gönderildi ve böylece rahip oldu. Daha sonra Olmütz Üniversitesi’nde felsefe eğitimi gördü. Daha sonra manastıra katılan Mendel Gregor ismini aldı. Viyana Üniversitesi’nde bilim eğitimi almaya başlayan Gregor Mendel, evrim fikri ile ilgilenen Franz Unger’den bitkilerin anatomisi ve fizyolojisi ve mikroskop kullanımı hakkında eğitim aldı. Viyana’daki eğitiminden sonra manastıra geri dönen Mendel burada öğretmenlikle ilgili çalışmalarda bulundu.
Daha sonra bezelyelerle çalışmaya başlayan Mendel, 1854 yılından 1856 yılına kadar 34 farklı bezelye varyetesi ile çalıştı. Bunların içinden 7 tanesini seçti ve çalışmalarını onlarda yoğunlaştırdı. Bu 7 varyetenin fiziksel farklılıkları rahatlıkla gözlemlenebiliyordu. Sarı, yeşil, buruşuk, düz, uzun, kısa gibi özellikleri rahatça gözlemlenebiliyordu. Bezelye çiftleştirdiği varyetelerin tohumlarını takip eden Mendel karakterlerin hangi oranlarda görünür olduğunu araştırmaya başladı ve böylece dominant ve resesif özellikleri ortaya çıkardı. 1865 ve 1866 yıllarında bu çalışmalarını yayınladı.


Bundan önce Gregor Mendel hayvanlarla da kalıtım çalışmaları yapıyordu. Ancak bu tür çalışmaların hayvanlarla yapılması uygun bulunmadığı için bitkilerle çalışmaya geçti ve bezelyelerde deneylerini gerçekleştirdi. Astronomi ve meteoroloji hakkında da çalışmalar yapan Mendel, arılar ve diğer bitkilerle de çalışmalar gerçekleştirdi. Lamark ve evrimsel düşünceden de etkilenmiş olan Mendel’in çalışmaları yayınlandıkları zaman yeterince duyulmamıştı ve bilim camiasında duyulmadı. Gregor Mendel’in kalıtımla ilgili yaptığı çalışmalar 1900 yılında Hugo de Vries ve Carl Correns tarafından tekrar ortaya çıkarıldı ve makalelerinde atıf verildi. Genetik bilimi böylece Mendel’in çalışmaları ile ortaya çıkmış oldu.

AZİZ SANCAR
1946'da Mardin'in Savur ilçesinde, orta gelirli çiftçi ailesinin sekiz çocuğundan yedincisi olarak dünyaya geldi. Ağabeyi Tahir Sancar'ın ifadesine göre, ailesi Oğuz Türkleri'nin Hasi kolundan olup Horasan'dan Mardin'e göç etmiştir. Aziz Sancar, ilk ve orta eğitimini Mardin'de tamamladı. Lise yıllarında futbolla ilgilendi, ancak son sınıfta futbolcu olmaktan vazgeçerek yüksek öğrenimine devam etmek üzere İstanbul'a gitti. 1963 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'den 1969 yılında birincilikle mezun oldu. İki yıl Savur'da bir sağlık ocağında hekimlik yaptıktan sonra bir NATO-TÜBİTAK bursu ile önce Johns Hopkins Üniversitesi, ardından Dallas Teksas Üniversitesi'ne gitti. Dallas'ta üniversitenin moleküler biyoloji programına ve Caude Rupert’ın laboratuvarına katıldı. Bu laboratuvarda Sancar, danışmanı Claud Rupert ile fotoliyaz olarak adlandırılan bir geni klonlamış ve genetik mühendisliği ile bakterilerde çok yüksek oranlarda çoğaltmıştır. Bu genin kodladığı enzim, ultraviyole ışıkları ile zarar görmüş DNA'nın onarımını yapmaktaydı. Bu buluş Dr. Sancar’ın önce yüksek lisans, ardından doktora derecesi (1977) almasını sağladı.
Aziz Sancar, 1977-1982 yılları arasında Yale Üniversitesi'nin tıp fakültesinde çalıştı. Bu dönemde fotoliyaz enzimi çalışmalarına ara verip nükleotid kesim onarımı araştırmaları başladı. DNA onarımı dalında doçentlik tezini tamamladı. 1997 yılından itibaren araştırmalarını biyokimya ve biyofizik alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Amerika Birleşik Devletleri North Carolina-Chapel Hill'de North Carolina Üniversitesi biyokimya ve biyofizik bölümünde sürdürmektedir. DNA onarımı, hücre dizilimi, kanser tedavisi ve biyolojik saat üzerinde çalışmalarını sürdüren Sancar, 415 bilimsel makale ve 33 kitap yayınladı. Sancar, kanser tedavisinde sirkadiyen saat kullanımıyla ödüller aldı. 2001 yılında Amerikan Kimya Cemiyeti tarafından verilen Kuzey Carolina Seçkin Kimyager Ödülü'nü almaya hak kazanan Sancar, 2005 yılında bilim dünyasının en prestijli üyelikleri arasında yer alan ABD Ulusal Bilimler Akademisi’ne seçilerek bu akademiye seçilen ilk Amerikalı Türk oldu. Bu ödülü aldıktan sonra, ABD'de okuyan Türk öğrencilerine yardım etmek ve Türk-Amerikan ilişkilerini geliştirmek amacıyla eşiyle birlikte Aziz&Gwen Sancar Vakfı'nı kurarak ABD'nin Kuzey Carolina eyaletinde "Carolina Türk Evi" isimli bir öğrenci misafirhanesi açtı. 2006 yılında Türkiye Bilimler Akademisi’ne aslî üye olarak seçildi.
Sancar, DNA'nın onarılması ile ilgili yaptığı çalışmalardan dolayı Amerikalı Paul Modrich ve İsveçli Tomas Lindahl ile birlikte 2015 Nobel Kimya Ödülü'ne layık görüldü. Bu üç araştırmacı, 30 yıldan uzun süre birbirlerinden bağımsız olarak ve büyük oranda bakteri hücrelerinde çalışmaktadır. Sancar nükleotid kesim onarımı alanında buluşlar yapmış, Tomas Lindahl ve Paul Modrich ise diğer DNA onarımı mekanizmaları olan bazı kesim onarımı ve yanlış eşleşme onarımını keşfetmişlerdir. Aydınlattıkları temel mekanizmalar daha sonra insanlar dahil olmak üzere kompleks organizmalarda da gösterilmiştir. Örneğin, nükleotid kesim onarımı bozuklukları ile deri kanserleri arasında doğrudan nedensel ilişki bulunmuştur. Sancar’a, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından verilen Nobel Kimya Ödülü Alfred Nobel’in ölüm yıldönümü olan 10 Aralık'ta düzenlenen törende verildi. Ödül, İsveç Kralı XVI. Carl Gustaf tarafından takdim edildi. Sancar “Beni ödüle götüren, Atatürk’ün ve Türkiye Cumhuriyeti'nin yaptığı eğitim devrimidir. Dolayısıyla bu ödülün sahibi, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden Anıtkabir Müzesi'dir.” diyerek Nobel Ödülü ile madalya ve sertifikasını Anıtkabir'e teslim etmiştir. Ödül, Anıtkabir'deki Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi'nde kendisine ayrılan özel alanda sergilenmektedir.




MİCHAEL FARADAY
Michael Faraday mütevazi bir ailede yetişen, çok fazla eğitim alamamış bir bilim adamıdır. Onun başarıları bilimin genellikle zengin ailelerde yetişmiş kişilerin tekelinde olduğumu bir dönemde çok dikkat çekiciydi ve kendisinden sonraki nesiller için ilham kaynağıydı. Faraday 19. yüzyılın en üretken ve en önemli bilim insanlarından biri olarak anılır. Ona verilen önemi şu şekilde örneklendirebiliriz, söylenene göre Albert Einstein’ın ofisinde 3 bilim adamının fotoğrafı bulunmaktaydı. Newton, Maxwell ve Faraday. Bir İngiliz fizikçi ve kimyacı olan Faraday, elektromanyetik indüksiyon ve elektroliz yasalarını keşfetmesiyle bilinir. Bununla birlikte en büyük atılımı ise elektrik motorunun icadı ile gelmiştir. Faraday elektrik çağını başlatan bilim insanı olarak da bilinir.
Ünlü kimyager ve fizikçi bilim adamı Michael Faraday 22 Eylül 1791 tarihinde İngiltere’nin Londra şehrinde dünyaya gelmiştir. Birçok deney gerçekleştiren Faraday, elektromanyetizma teorisine ve kuramına katkıda bulunmuştur. Çalışma hayatına kimyager olarak başlayan Faraday, kimya bilgisinin teknik yönlerini ortaya koyarak, pratik kimya kitabını yazmıştır. Londra’daki Kraliyet Enstitüsünde Humphry Davy ‘nin derslerine katıldı. Kendi çıkarımları ve teorilerini not tutarak bir mektup şeklinde Davy’e sundu. Laboratuar biriminde aktif olarak çalışmak istiyordu fakat kadro boşluğu olmaması sebebi ile beklemesi gerekiyordu. Birgün laboratuar personellerinden birinin kavga sebebi ile işten uzaklaştırılması sebebiyle şansı yaver giden Faraday, laboratuara kabul edildi. O dönemin en büyük kimyageri ve bilim adamlarından biri olan Davy’den özel dersler almaya ve O’nun deneylerini ve çalışmalarını yakından izleme fırsatını yakaladı. Faraday’ın başarılı çalışmaları onu Davy’nin asistanlığına kadar yükseltti. Onunla beraber kimyanın inceliklerini dahada kavradı. Eski şişeler ve kereste kullanarak ham elektrostatik jeneratör yaparak basit deneyler yaptı. Ayrıca zayıf bir voltaik yığın oluşturdu ve elektrokimyada da deneyler yaptı.
Faraday’ın Davy yönetimindeki çalışmaları 1820 yılında sona erdi. O zamana kadar, kimyayı tüm hatlarıyla iyice öğrendi. Ayrıca, tam ustalık noktasına kadar kimyasal analizler ve laboratuvar teknikleri uygulama fırsatı bulmuştu ve teorik görüşlerini, araştırmalarında kendisine yönlendirebileceği noktaya kadar geliştirmişti. Analitik bir kimyager olarak gösterdiği üne kavuşması, 1820’de bilinen ilk bileşikleri ürettiğinde ortaya çıkmıştır. Karbon, Cı2, Cı6 ve CI4 bileşiklerini üretmiştir. Bu bileşikler, etilen ile klor ikame edilerek üretilmiştir. ilk ikame reaksiyonları indüklendi.(Kapalı elektrik devresini, hızı her an değişebilen bir manyetik alanın içine bırakarak onun üzerinde bir elektrik akımı oluşturma.) Michael Faraday, 1820’lerde çelik bileşimlerinin araştırmalarını yaparak bilimsel metalürji ve metalografi temellerini atmaya destek oldu. Teleskoplar için optik cam kalitesini arttırmak için Londra Kraliyet Derneği tarafından görevlendirildi ve bu görevi tamamladı. 1845 yılında diyamanyetizma keşfine yönlendiren bir cam kırma indeksi üretti. 1821 yılında Sarah Barnard ile evlendi. Fizik konusunda devrim oluşturacak elektrik ve manyetizma üzerine araştırmalar başlattı. Elektrik enerjisini mekanik enerjiye dönüştüren cihaz üretti. Bu cihaz ilk elektrik motoruydu.
Elektromanyetik keşfinden sonra yaptığı ilk deneylerden biri, elektrik akımı ile üretilmesi gerektiğini düşündüğü moleküllerarası tuşları saptamak için elektrokimyasal ayrışmanın gerçekleştiği bir çözeltiye polarize ışığı geçirmekti. 1820’li yıllarda bu fikir üzerine çalışmalarına devam etti, ancak sonuç elde edemedi. 1831 yılında Micheal Faraday, indüklenmiş bir akımın nasıl üretildiğini belirlemeye çalıştı. Deneyinde, bobinlere sarılı tellere mıknatıs yardımıyla elektrik akımının elektromanyetiğini keşfetti. Yani ilk “Dinamo”yu üretti. 1839 yılında Faraday, yeni ve genel bir elektriksel eylem teorisi ortaya çıkardı. 1855’te Faraday yaşlanmaya başlamıştı. Ara sıra deneyler yapıyordu. Bunlardan biri ağırlığın artmasıyla elektriksel bir etki bulmaya çalışmaktı. Manyetizm gibi yerçekiminin büyük olasılıkla başka bir kuvvetle değiştirilebileceği üzerinde son çalışmalarını tamamladı. 25 Ağustos 1867 yılında İngiltere’de öldü.

MARİE CURİE
O, belki de bilim dünyasındaki erkek egemen yapıyı kıran tek kadın alim oldu. Üstelik bunu yaparken, bilimsel şöhreti ile kendi kulvarındaki erkek rakiplerini de ezip geçmişti. Üstelik başarısız olması durumunda öne sürebileceği onlarca mazeret varken o, hayata meydan okurcasına, karşılaştığı tüm zorlukları ekarte ederek, bilimin sihirli dünyasında hak ettiği yeri almıştı. Kim miydi bu kadın? Marie Sklodowska ya da bilinen adı ile Madam Curie!
1867’de Lehistan’ın (Polonya) Varşova şehrinde hayata gözlerini açtı. Hem annesi hem de babasının öğretmen olması, onu yaşıtlarına karşı avantajlı kıldı. Petersburg Üniversitesi’nde yüksek tahsil yapmış ve sonra Varşova’da fizik ve matematik dersleri vermeye başlamış olan babası Vladislav Sklodowska ve yine eğitimci annesi Madam Sklodowska sayesinde, kısa zamanda okumayı sökmüş, küçük yaşlarda fen ile tanışmıştı. Özellikle evlerindeki fen cihazları dolabı, Curie’nin bir numaralı eğlence kaynağıydı. Hafızasının kuvvetli olmasıyla da sınıfında dikkat çekiyordu.
- Full access to our public library
- Save favorite books
- Interact with authors

YALOVA LİSESİ PROJE OKULU 9-B SINIFI
SÜMEYRE MİRAY KAYMAK
BİYOLOJİ DERSİ DÖNEM PROJE ÖDEVİ
(UMARIM BEĞENİRSİNİZ)


GREGOR JOHANN MENDEL
Gregor Mendel botanikçi ve rahiptir. 20 Temmuz 1822’de Avusturya İmparatorluğu’nda doğmuş ve 6 Ocak 1884’te 61 yaşında ölmüştür. Çiftçi bir ailede dünyaya gelen Mendel, önce rahip olmuş, daha sonrada Viyana Üniversitesi’nde bilimsel eğitim almıştır. Resesif ve dominant gibi terimleri ve kavramları bezelye deneyleri ile ortaya çıkarmıştır. Genetik biliminin kurucusudur.
Çiftçi bir ailede doğan Mendel, bir rahip tarafından okula gönderildi ve böylece rahip oldu. Daha sonra Olmütz Üniversitesi’nde felsefe eğitimi gördü. Daha sonra manastıra katılan Mendel Gregor ismini aldı. Viyana Üniversitesi’nde bilim eğitimi almaya başlayan Gregor Mendel, evrim fikri ile ilgilenen Franz Unger’den bitkilerin anatomisi ve fizyolojisi ve mikroskop kullanımı hakkında eğitim aldı. Viyana’daki eğitiminden sonra manastıra geri dönen Mendel burada öğretmenlikle ilgili çalışmalarda bulundu.
- < BEGINNING
- END >
-
DOWNLOAD
-
LIKE(3)
-
COMMENT(1)
-
SHARE
-
SAVE
-
BUY THIS BOOK
(from $5.99+) -
BUY THIS BOOK
(from $5.99+) - DOWNLOAD
- LIKE (3)
- COMMENT (1)
- SHARE
- SAVE
- Report
-
BUY
-
LIKE(3)
-
COMMENT(1)
-
SHARE
- Excessive Violence
- Harassment
- Offensive Pictures
- Spelling & Grammar Errors
- Unfinished
- Other Problem
COMMENTS
Click 'X' to report any negative comments. Thanks!