
Bölüm 1
"Ama ben onları çok istiyom, banane!"
Bir gün Ella Bella adında bir kız, okulunu bitirmiş ve yeni bir okula geçiş yapması gerekmiş. Ella Bella, bu haberi duyunca da çok üzülmüş. Çünkü eski arkadaşlarını istiyormuş. Ama annesi Ella Bella'ya hep "Eğer eski şeylerini unutmazsan hayatındaki yeni şeylerden haber alamazsın yavrucuğum!" dermiş.
Ella Bella da annesine hep güvenirmiş. Peki, bu konuda ne yapacak? Muhtemelen sırıtarak "Ama ben onlarla sonsuza dek kalmak istiyorum!" diyecek. Kendisi şeker gibi gözükse de içinde bir gıcıklık var elbet. Fakat iyiliksever birisi de tabii!

















Annesi gülüp "Ben de ilk başlarda aynı senin gibi düşünmüştüm fakat yeni okuluma başladığımda anladım ki yeni arkadaşlar eskilerinden bir tık daha iyi!" dedi. Ella Bella bu cümleye o kadar şaşırdı ki ne diyeceğini bilmeden çattı kaşlarını annesine. Sonradan "Anne arkadaşlarım kötü değiller!" dedi. Annesi "Bebekken emdiğin emziği şimdi ister misin?" diye sordu. Bunun konuyla alakalı olmadığından da "Hayır anne, neden sordun ki?" diye yanıtladı. Annesi "Bak! İstemiyorsun çünkü artık senin için eğlenceli değil ve ihtiyacın yok. Anaokul arkadaşların da öyle olacak." diye açıkladı.Ella Bella, şaşkın gözlerle önce kendine, sonra da annesine "Tamam, tamam. Sen bir sihirbazsın anne" dedi.
Annesi buna o kadar güldü ki yerlere yuvarlandı. Sanki bir top gibi.
Fakat Ella Bella hâlâ arkadaşlarını bir daha göremeyeceği için çok üzgündü. Annesi buna bir çare bulmak istiyordu ama Ella Bella, bu konuda ikna olacak gibi değildi. Annesi de onu çok sevdiği için çareler bulmaya çalışıyor fakat hiçbir şey bulamıyordu. Böylece ikisi de üzgün suratlarıyla kötü bir ifade veriyordular.
Derken Ella Bella'nın babası geldi ve ikisinin durumlarını görünce "Hayırdır hanımefendiler? Ne olmuş böyle yüzünüz asık?" diye sordu. Annesi de "Hiç sorma Jack (Cæk). Bella arkadaşlarını kaptırmış yine. Ne desem olmuyor, arkadaşlarını kaptırmış." dedi.






































Ella Bella da annesinin bu cevabını duymuş olmalı ki "Ama anne! Onlar benim can dostumdu, tekti, ve de çok sevdiğin birisinden ayrılmak hiç hoşuna gider mi ki böyle şeyler düşünüp söylüyorsun?" dedi. Annesi bu durumdan sıkılmaya başlamıştı. Sonra da kontrolünü kayıp edip "Bak Ella, sana kızmak istemiyorum fakat ben ve baban ne derse onu yapmak zorundasın. Onlar sadece bebekliğin için birer emzikti. Ama artık onları emmene gerek yok. Çünkü artık büyüdün. Hem komşumuzun çocuğu Scarlett seninle oynamaya bayılıyor. Sıkıldığında ve okulun bittiyse onunla oynamaya uyuma ve okul zamanı hariç hep fırsatın olur. Bak zaten yorgunum! Kahvaltı yapmayı unuttum senin yüzünden." dedi kızgın bir biçimde.
Böylece herkes kendi işine döndü. Ella Bella'nın annesi Sophie dediği gibi kahvaltı yapmaya başladı, babası Jack elini yüzünü yıkadı, Ella Bella da her şeyini bitirmiş fakat yapmamış olduğu elini yıkama aktivitesini işledi. Böylece herkes hazırlanmıştı. Bayan Sophie de kahvaltıyı bitirip sofrayı kurduktan sonra Ella Bella ve babası Jack'i çağırdı.
Kahvaltıda annesi sıkılmışçasına "Bella, tam bir belasın. Neden hiçbir şeyi anlamıyorsun? Sana söyledim ya, onlar senin emziklerindi. Artık emzik emmene gerek yoksa da beni çoktan anlamış olurdun. Yoksa emzik mi istiyorsun?" dedi. Ella Bella tam karşılık verecekken babası Jack "Çocuğa kaba davranma, Sophie" dedi. Annesi Sophie de " Haklısın Jack... Ama ne yapa-
lım? İkna edemiyorum çocuğu bir türlü." dedi. Ella Bella "Çünkü anlamıyorsunuz!" dedi. Babası "Bak, eğer uzun süre bir şeyi kullanırsan, o şey yavaş yavaş bozulacaktır. Bu yüzden balıkların suyunu değiştiriyoruz. Sadece tuvaletlerini oraya yaptıkları için değil." diye açıkladı. Ama Ella Bella bu açıklamayı duyduktan sonra her şeyi azıcık olsun anlamaya başlamıştı. Babası Jack de Sophie'ye göz kırptı. Annesi şaşkın bir ifadeyle önce Jack'e, sonra da Ella Bella'ya baktı. Kocaman gözleriyle "Hayret! Hevesi olmayanı hevesli, akıllı olmayanı akıllı, mutlu olmayanı mutlu yapanı gördüm ama ikna olmayanı eden kişiyi, üstüne de benim ikna edemediğimi eden insanı ilk defa görüyor olmama lazım! Süper güçlerin vardı da söylemedin mi?" dedi hayret içinde.

































Sophie Hanım'ın ne kadar şaşkın olduğunu yan sayfaya bakarak anlamışsınızdır herhalde. Yüzünde de sanki tanrı onu yeni tanrı yapmış gibi bir ifade vardı ve de fazla abartmış :D
Bölüm 2
Küçük Şeyin Büyük Etkisi
Ella Bella, artık ikna olmuştu ve de yeni okulu için heyecanlanma aktivitesine başlamaya hazırdı. Çoktan da başlamıştı. 7/24 gülümsemeler, hep okul hakkında sorular sormalar, anne ve babasına sürekli okulunun ne zaman başlayacağını sormalar ve daha birçok şey bunu kanıtlıyordu elbet. Annesi de babasına, babası da kendisine şaşırıyordu.
Gün batmıştı, sonra ise tekrar doğdu. Böylece günün yarını olmuştu. Bayan Sophie de Güneş'in o güzelim ışıklarıyla uyandı. Ardından Ella Bella'nın çok seveceğini düşündüğü hediyeyi Ella Bella'nın beynine aktarmak için onu yumuşak bir şekilde uyandırdı. Ona ilk olarak "Günaydın, Belloşum", sonra da "Sana mükemmel bir hediyem vaar!" dedi. Ella Bella da bu cümlesini duyunca tabii ki de hem şaşırdı, hem de sevindi. "Anneeee! Neymiş o mükemmel hediyeee?" diye de sormaz mı hiç? Annesi de birkaç saniye güldükten sonra "Sana sürpriz olsun. Ama sana bugün göstereceğim tabii." dedi.
Bayan Sophie çocuğu resmen heyecandan uçuracaktı. İnsan sanır bir roketin geri sayımı yapılıyor, hayret!











































Buna şaşıran Sophie Hanım, gülümseyerek "Önce tuvalette işlerini hallet, sonra da sana gösteririm." dedi. Ella Bella ne dediği anlaşılamayacak kadar heyecanlı bir şekilde "Tamam anne!" dedi. O kadar hızlı ve heyecanlı söyledi ki annesi Bayan Sophie buna ne diyeceğini bilemedi ve anlamadı tabii. Ama hediyesini koyduğu yerden bir an önce çıkarıp koltuğun üzeri gibi güzel bir yere koyup Ella Bella'sına göstermeliydi. Bunu hızlıca yapmalıydı çünkü Ella Bella'nın temposunu (hızını) o kadar arttırmıştı ki kendisinde süper bir güç varmış gibi hissediyordu. Ve de sanki hakikaten de öyleydi. Çünkü onu sadece bir-iki cümleyle büyüleyip hızını Everest Dağı'na kadar ulaştırmıştı. Hatta, belki de Everest Dağı'ndan daha da yükseklere, uzaya kadar olabilir de!
Bayan Sophie - ve tabii ki de ben - bunları düşünürken Ella Bella çoktan annesinin yanında zıplaya hoplaya bekliyordu. Bunu fark eden Sophie Hanım, onu koltuk odasına buyurdu. Ella Bella'nın aklından Allah bilir neler geçiyordu acaba? Belki de robot falandır, ne bilelim? Ama koltuk odasındaki koltuğa oturunca ne robot, ne de başka havalı bir şey çıktı. Ama onlardan daha da güzel bir şey çıktı karşısına. O da ne miydi?
!OKULU İÇİN EŞYALAR!
Ella Bella da bunu gördükten sonra niye "Ama ben robot istiyordum!!" desin ki? Okulu için bir şeyler almışlar; hem de kendisi istediğini söylemeden! Ailesinin beynini okuduğunu sandı.
Ama Allah bizi yaratırken süper güç falan vermedi ki? E o zaman nasıl beynini okusunlar? Çocuk işte, hayal gücü kim bilir ne kadar güçlüdür de haberimiz yok.
Neyse, biz yaşadıklarına dönelim. Ella Bella, gözlerini pörtlek bir biçimde açarak "A-AMA BEN OKUL İÇİN HİÇBİR ŞEY İSTEDİĞİMİ SÖYLEMEDİM BİLE! NASIL OLUR DA BİLEBİLİRSİNİZ! YOKSA SÜPER GÜÇLERİNİZ Mİ VAR DA BENİM HABERİM YOK??" diye bağırdı, şaşırdı. Annesi Sophie de "Senin tavırlarından belli oluyor balım. Ağzından okul ile ilgili olmayan bir tek suyun bittiği, açlığın ve canının sıkılıp oyun oynamak istediğini söylemek." diye açıkladı. Ella Bella hâlâ şok içindeydi tabii ki de. Ama bir yandan da sevinçten uçacaktı.























































Ayrıca koltukta sadece kitaplar değil, aynı zamanda defter, kalemlik ve boya ve kurşun kalemler vardı. Kalemleri resimde bulamadınız mı? Şu pembe kalemliğin içinde tabii ki de. Annesi oraya koymuş, ne yapalım? Ama mantıklı olmuş: kalemleri koyacak yeri kalmamış da ondan. Hem kalemleri bir yere koysaydı hemen dağılıverirdi.
Neyse, biz yaşadıklarına dönelim. Ella Bella, o kadar mutluydu ki anlatamam! Onun için de geçerli, kız neredeyse mimiklerini Allah korusun da olmasın kimseye ama yırtacak gülümsemekten! Annesi ve kocası Jack, buna nasıl bir tepki vereceklerini bilemiyordular tabii. Jack de 1-2 cümle ilen nasıl kızı ikna edebilmişse. Sanki cevabı da hiç bulunamayacak! Hayret...
Ella Bella, pörtlek gözleri yanında o büyük gülümsemesi küçük kalıyorken "S-size ne kadar minnettarım anlatamam. Ben bunu size söylemedim bile! Ya da sizin çocuğunuz olduğum için beni... Aaay! Çok rica ederim ama hiç gerek yoktuu!" dedi. Demek istediği, kendisi Bayan Sophie ve Jack'in - onların çocukları olduğu için - onu anlayabildiğinden kendisi söylemeden okul için eşya alması. Baya uzun bir cümle kurdum ha! Hehe.
Annesi "Ahaha, evet evet öyle... Ama biz senin aileniz, neden hiç gerek olmasın ki? Hem aileler çocuklarını tabii ki de anlar, sonuçta onlar kendi kişisel ve en seveceği şey olur. Hatta hayatlarında yardım edeceği, yüzlerini gülümseteceği, gurur duymasını sağlayacak kişi olur!" dedi gülümseyerek Bella'sına.
Bölüm 3
Sadece 1, 22 Ve 23!
Ella Bella, uyanmıştı. Önce elini yüzünü yıkadı, tuvaletini yaptı, kahvaltısını etti ve de annesine okulunun ne zaman başlayacağını sormak için gittiğinde onun uyuduğunu görüp içinden üzüldü. Ama neyse ki babası uyanıktı. Kahvaltıda annesi gelmeyince belki tuvalettedir diye düşünüp sonradan geleceğini varsaydı. Ama meğer ne işi vardı, ne de sonradan gelecekti. Yatağında mışıl mışıl uyuyordu.
Babasına okulunun ne zaman başlayacağını sabırsızlıkla sorduğunda bir de ne duysun? Yarınmış! Yarını iple çekmeye
şimdiden başlamıştı. Sadece 1 gün kalmıştı! Şu an saat 10.37 ise okuluna 22 saat 23 dakika vardı! Ben hesaplarım. Benim matematiğim iyidir bir kere! Ve de 22 saat 23 dakika çünkü okulu 8.30, yani 8 buçuk iken başlıyor. Nereden mi biliyorum? Tabii ki de Ella Bella'nın babası Jack ona okulunun saat 8.30'da başlayacağını söyledi de ondan. Matematik hesaplamalarım bunu size duydurtmamış olmalı ki bunu size Jack değil de ben belirttim. Hehe. Ella Bella da 8 buçukta başlayacağını duyunca hem sırıttı, hem de mutlu oldu. Sırıttı çünkü 8 buçuk çok erken, uyanamaz ki çocukcağız! Ama arkadaşlarını erkenden göreceği için de bir o kadar mutluydu. Yani saat erken olduğu için hem mutlu, hem de kızgındı. Ama önemli olan okuluna başlayacağı.












































Ella Bella, mutlu mu gıcık mı olacağına karar veremediği her saniye, zaman geçip o güne daha da yaklaştığı için babası Jack kendisini gülmemek için zor tutuyordu. Nedenini sorarsanız da çocuk duygusuna karar veremiyor ki? Yüzü, bedeni öne doğru olduğu halde gözleri arkaya bakan ve ağzı beyni duygusuna karar veremediği için dümdüz bir çizgi gibi olan bu Ella Bella'mız, düşünürken babası ona "Haydi sen üstünü giyin. Sana bir sürprizim var." dedi. Ella Bella, "sürpriz" kelimesini duyduktan sonra artık ne açlığı, ne susuzluğu, ne de tuvaletini umursayacak olurdu. Şimdi de suratı ciddi bir şekilde düşünürken her şey bir anda babasına odaklandı. Gözleri konsantre olmuş bir biçimde dimdik, babasına doğruydu.
Bölüm 4
Büyük Sürpriz
Gelelim sürpriz konusuna: Ella Bella, kıyafetlerini giyinirken bir yandan da büyük sürpriz konusunu düşünmeden edemiyordu. "Acaba o sürpriz ne?", "Ne olacak acaba?", "Ayyy! Bir an önce giyinip ayakkabımı giyinsem de büyük sürprizi görsem!!!" demeden duramıyordu yerinde. Kendisi gıcıklığının yanında bir o kadar da sabırsız ve meraklıydı. İlk sayfanın sonlarında gıcık olduğunu demiştim, hatırlıyor musunuz?
Ella Bella, kıyafetlerini ve tabii ki de her zaman giyip çok sev-
diği takılarını takıp babasının yanında hoplayarak "Baba! Acele et!
Sürprizi görmem lazım! Hem daha ayakkabılarımızı giyeceğiz, arabayı süreceğiz! Haydi, çabuk olsanaaa!" demeye başladı. Babası da gülüp gülümseyerek "Geç kalmayacağız, merak etme! Hazırlanma zamanını iyi hazırladım. Hem ben çabucak giyinir ve ayakkabımı takarım." derken karısını unutan kocası Jack, ve tabii ki de sohbetin %60'ını (yüzde atmışını) yapan Ella Bella, Bayan Sophie'yi uyandırdılar. Neden mi oldu diye sorarsanız da konuşmanın ses tonundan hemen belli oluyor. Keşke bir mikrofonum veya telefonum olsa da size sesini dinletsem. Çünkü sanki yanlarında o kadar gürültü var ki zorluk çekiyorlar! Yok canım, bağırmıyorlar. Ama bağıran sadece tek bir kişi var ki o da Ella Bella'mız. Çocuk heyecandan bağırıyor neredeyse..













































Gürültü yüzünden uyanan Bayan Sopie, sizce ne yaptı? Kendisi uykusundan uyandırılınca fena kızar. Şu fotoğrafta anlayabilece-
ğiniz gibi gözleri pörtlek, suratı korkunç bir biçimde onlara bakıyor. Suratında sanki "SİZİ GEBERTECEMMMM" dermişçesine bir ifade var, değil mi? Ve de sanki gerçekten de gebertecek. Yazık oldu çocukcağıza. Çünkü hem gürültüyü başlatan oydu, hem de yüksek sesle konuşan o idi. Anne terliğine hazırlan, Ella Bella! Çünkü annen bu durumdan hiç de hoşnut gözükmüyor. Üzgünüm!
Bayan Sophie - nasıl olduysa - yatağın ve onun yanında olmamasına rağmen eline terlik alıp yavaş ve sessiz adımlarla Ella Bella'ya uyandırmanın hesabını vermek için yürüdü. Tüh! Gidecek şimdi çocukcağız. Cennette görüşürüz... Uheyyy!
- Full access to our public library
- Save favorite books
- Interact with authors

Bölüm 1
"Ama ben onları çok istiyom, banane!"
Bir gün Ella Bella adında bir kız, okulunu bitirmiş ve yeni bir okula geçiş yapması gerekmiş. Ella Bella, bu haberi duyunca da çok üzülmüş. Çünkü eski arkadaşlarını istiyormuş. Ama annesi Ella Bella'ya hep "Eğer eski şeylerini unutmazsan hayatındaki yeni şeylerden haber alamazsın yavrucuğum!" dermiş.
Ella Bella da annesine hep güvenirmiş. Peki, bu konuda ne yapacak? Muhtemelen sırıtarak "Ama ben onlarla sonsuza dek kalmak istiyorum!" diyecek. Kendisi şeker gibi gözükse de içinde bir gıcıklık var elbet. Fakat iyiliksever birisi de tabii!

















Annesi gülüp "Ben de ilk başlarda aynı senin gibi düşünmüştüm fakat yeni okuluma başladığımda anladım ki yeni arkadaşlar eskilerinden bir tık daha iyi!" dedi. Ella Bella bu cümleye o kadar şaşırdı ki ne diyeceğini bilmeden çattı kaşlarını annesine. Sonradan "Anne arkadaşlarım kötü değiller!" dedi. Annesi "Bebekken emdiğin emziği şimdi ister misin?" diye sordu. Bunun konuyla alakalı olmadığından da "Hayır anne, neden sordun ki?" diye yanıtladı. Annesi "Bak! İstemiyorsun çünkü artık senin için eğlenceli değil ve ihtiyacın yok. Anaokul arkadaşların da öyle olacak." diye açıkladı.Ella Bella, şaşkın gözlerle önce kendine, sonra da annesine "Tamam, tamam. Sen bir sihirbazsın anne" dedi.
- < BEGINNING
- END >
-
DOWNLOAD
-
LIKE(3)
-
COMMENT(2)
-
SHARE
-
SAVE
-
BUY THIS BOOK
(from $8.39+) -
BUY THIS BOOK
(from $8.39+) - DOWNLOAD
- LIKE (3)
- COMMENT (2)
- SHARE
- SAVE
- Report
-
BUY
-
LIKE(3)
-
COMMENT(2)
-
SHARE
- Excessive Violence
- Harassment
- Offensive Pictures
- Spelling & Grammar Errors
- Unfinished
- Other Problem
COMMENTS
Click 'X' to report any negative comments. Thanks!