

Okul Yolculuğum
İlkokula başladığım ilk günü daha dünmüş gibi hatırlıyorum. Ana sınıfı bulunmadığından dolayı direkt ilkokul birinci sınıftan başlıyorduk.Beni de okula kaydettirmişlerdi;ancak nedense okuldan çok korkuyordum.Çoğu çocuğun yaşadığı okul heyecanının bendeki hali daha çok korku idi. Annem, beni hazırlamış, ilk günüm için beni okula kadar götürme zahmetinde bulunmuştu.Annem bıraktı okula, ancak o eve döner dönmez, çantamı kaptığım gibi eve geri döndüm. Bir ton azardan sonra okula geri getirildim.Sonra tekrar kaçtım, yine geri getirildim. Bu durum böyle devam edemezdi elbet.O zamanlar annenin gelip sınıfta beklemesi gibi bir durum da yoktu. Annem işi öğretmene bıraktı. Öğretmen bir güzel konuştu, bir daha okuldan kaçmadım. Sonrasında, okulun ne kadar güzel ve eğlenceli bir yer olduğunu anladım tabii. Hatta belli bir süre sonra, okula gitmemem gereken zamanlarda bile evden okula kaçtım. Büyüdüm, öğretmen oldum, hala okuldayım, hala okuldayım.Okul benim hayatım da ki öğretmenlerim sayesinde güzel bir iz bıraktı...
Şerife Uysal
Konya Şekibe Aksoy ilkokulu



Güzel Kızım Emine'ciğim...
Günlerden tayinlerin açıklanacağı gündü.Bilgisayarın başında beklerken sonuç açıklandı.Kaş Kalkan Akseki beklerken Erzurum Nene Hatun Anaokuluna tayinim çıkmıştı.Araştırırken Sonunda tayinimi Aksekiye aldırdık.Hiç bilmediğim Torosların eteğinde havası oksijeni bol görmeden ev tuttuk.Anahtarı bir tanımadığımız aldı.Ama çok güvenilir sıcakkanlı bir yerdi arkadaşımla keçi sütünü içemediğimiz ama zorla içmeye çalışmıştık.Çok huzur veren sakin küçük bir ilçeydi.Hemen alıştık annem Nisa komuşularla her gün akşam yürüyüşe çıkardık.Uzun ince yoldan spor yapıp mis gibi tereyağlı ekmek yerdik:) O zamanlar sevgili Cemile yardımcım idi.Emine Ceren ve Nisa o yıl anasınıfında benim öğrencilerimdi.Emine Ceren annesi doğum esnasında oksijesnsiz kalmış tedavi gören çok tatlı sevecen bir öğrencimdi kızım Nisaya da hayrandı.Nisa çok havalı idi.Cemile ablalarını çocuklar çok severdi.Bir gün Antalyadan Cemileye sarı bir babet hediye almıştım.O gün Emine sarı babeti giymeden eve gitmem demişti tüm okul sesimizi duymuştu canlı ve güzel renkleri çok seviyordu.Verelim giysin geri getirin dedik ailesi kabul etmedi.23 Nisan gösterilerinde ben Emine'ye şiir okutmuşum meğersem dansa katılamıyor üzülmesin diye aradan 10 yıl geçti annesi hala unutmamış özgüvenini siz kazandırdınız dedi bu büyük mutluluk mesleğimde hep güzel İZLER bırakmanın önemini bir daha hatırlattı.
Gülsüm ATİLE
Hakkı Tatoğlu İlkokulu/Antalya



AKSEKİ DÜĞMELİ EVLER
ALTIN BEŞİK MAĞARASI
DUYGU ÖZLER;
Mesleğimde 21. yılımı çalışmaktayım.Birçok ilde birçok öğrencim oldu ,mesleğimi severek ,ailelere ve çocuklara güzel dokunuşlarda bulunmak elbette bir öğretmenin en iyi bıraktığı izdir.Benimde arkamda çok güzel izlerim var geleceği aydınlattığını düşündüğüm.


ANTALYA /MALATYA
Okulların ilk açıldığı günlerde sesini duymadığım konuşmayan ve davranışlarıyla her şeyi anlatan ve güzel bakan sessiz bir öğrenci, okula her gelişi neşeli ve sıcak güleryüzlü uyumlu.Zamanla beni duymadığını anladım ve aileyle uzun süreli görüşmeler, aileye kabul ettirme çabaları neticesinde aile doktora gitmeyi kabul etti.Uzun süren bir araştırmadan sonra işitme ye neden olan engel bulunuyor ve sonra öğrenciye işitme cihazı takılıyor.Öğrencinin sonrasın da okula geldiği gün inanılmazdı. Duymanın verdiği hazla okuldaki herkese işitme cihazını göstermesi ve gösterdiği olumlu tepki,yüzündeki mutluluk görülmeğe değerdi konuşmak için çaba sarfetmesi müthişti.O gün tekrar iyiki öğretmen olmuşum dedim.
Emel Uluer/ANTALYA


ANTALYA
İlk atandığımda Giresun merkezde olmasına rağmen çokta gelişememiş fakir bir mahallede görev yapmıştım. Bir Çalıkuşu edasıyla çok çalışmış, öğrencilerime çok emek vermiştim. Görev aşkıyla öğrencilerim ve velilerimle de çok iyi ilişkiler kurmuştum. Öyle ki evlerinin de adeta bir üyesi gibiydim. Tayinim çıktıktan sonra memlekete gelmem, çocuklarımın olması hayatımda koşuşturmalara sebeb olmuş, arkamda bıraktığım velilerim ve öğrencilerimle ister istemez bağlantım kesilmişti. Hiç beklemediğim bir gün, kullandığım sosyal medya hesabıma " Merhaba öğretmenim, sizi çok özledim" diye bir mesaj geldi. Biran hatırlamakta güçlük çektim mesajın sahibini. Ardından kendini detaylı olarak tanıtan mesajın sahibi Hatice' yi hemen hatırladım. İlk öğrencim olan Hatice şuan da Artvin de Okul Öncesi Öğretmenliği son sınıf öğrencisi olduğunu ve bu mesleği sayemde seçtiğini söylemesi çok gurur verici olmuştu benim için...Bıraktığımda çok küçük yaşta olmasına rağmen beni unutmaması ve meslektaşım olma yolunda olması bu meslekte ardımdan güzel izler bıraktığımın kanıtı olmuştu.
Derya ELDEN/KARAMAN


GİRESUN
İYİ Kİ ÖĞRETMENİM
Ben Safiye Güven. Sınıf öğretmeniyim. Meslekte 6. yılımı dolduruyorum. Daha bu bölümü okurken nerelerde görev yapacağımı atanıp atanamayacağımı düşünürken KPSS sınavını başarıyla kazanıp Bingöl Karlıova ilçesinin Kargapazarı köyüne atandım. Daha önce hiç doğu illere gitmemiştim. Hem korkuyor hem de seviniyordum. Evimi okula otobüsle 20 dk mesafede ilçeden tuttum. Kıraç hiç ağaç yetişmeyen nereye baksan çöl diye düşündüğüm yol bazen bitmek bilmiyordu. Evler derme çatma, yollar bozuk , dışarıdan gelenlerde sanki bir ortadoğu ülkesine gelmişçesine bir izlenim bırakıyordu..İnsanlar burada nasıl yaşıyorlar diye düşünüyor uyum sağlamaya çalışıyordum.İlk sınıfım 1. sınıflar oldu. Çocuklar o kadar pis ve bakımsız okula geliyorlardı ki ayakkabıları yoktu, terlik giyiyorlardı. Yüzlerini yıkamadan burunları pislik içinde dolaşıyorlardı. Ailelerine içimden kızıyordum. Derslere başladığımızda durum vasat, resim yapabilmeyi bırak kalem tutmayı bile bilmiyorlardı. Tek tek 2 hafta boyunca sadece kalem defter kullanabilmeyi öğrettim. 2 ay geçtikten sonra çocuklar kurallara ben de çocuklara ve Karlıova'ya uyum sağlamaya ve orayı sevmeye başlamıştım bile. Okula gelip otobüsten indiğimde 18 kişinin bir anda bana sarılmak için yarım Türkçeleriyle ''Öğretmenim''diye bağrışmaları yok mu insan onlara kızamıyordu. Karın bir metre yağdığı zamanlardı.Bir gün sınıfımdaki güzeller güzeli masmavi gözlü, inci dişli Nurşenim sınıfa geldiğimde kafasını kaldıracak hali yoktu. En çalışkan öğrencimdi onu öyle gördüğümde dayanamadım. Evine gidebilirsin babanı arayalım gelip alabilir dedim. Babam evde değil öğretmenim dedi. Annen gelebilimi diye sordu. 8 kardeşlerdi. Daha bebek olan bir kardeşleri daha varmış. Kış kıyamet kadın nasıl gelsin. Nurşen'in ise gözünü açacak hali yok. Ben kendim yürüyerek giderim dedi. Yakın mı diye sordum. Yakın öğretmenim dedi. Arkadaşları ise tam tersini söylüyordu. Onu tek gönderemezdim. Okula arabasıyla gelen bir öğretmenimizden rica ettim. Birlikte Nurşen'i eve götürecektik. Okulda yola çıktık hızlı bir şekilde 5 dakika gittik daha varmamıştık. 4, 5 km kilometre gitmişizdir diye düşündüm. Nurşen ilerde inebileceğini söyledi. Burada ev yok dedim . Öğretmenim ileriki tepenin ardında dedi. Beynimden vurulmuşa döndüm. Bu kız her gün bu mesafeyi nasıl yürüyor . 1 metrede kar var. Ağlayacaktım neredeyse. Otobüsle 20 dakikada geldiğimiz yol bazen bitmek bilmez diye düşünürdük. İnsanlığımdan utandım. Karlıova'dan tayinimin çıkacağı zaman ise ağlayarak ve çok üzülerek ayrıldım. Oradan ayrıldığımda ilk geldiğim gibi değildim. Oradaki çocuklara daha çok şey öğretemeyeceğime ve o çocuklardan daha çok şey öğrenemeyeceğime üzülüyordum.Nurşen'in gözleri ve iç ısıtan o gülüşü hiç aklımdan çıkmıyor. İyiki öğretmen olmuşum diyorum iyi ki öğretmenim.
SAFİYE GÜVEN
DÖŞEMEALTI TOKİ İLKOKULU
.





BİNGÖL KARLIOVA
İstanbulda atanmayı bekleyen 2 çocuk annesiydim.1 aylık bebeğimi beşiğinde bırakıp koşarak kpss sınavına girdim,bu sınav için pek umutlu değildim ancak bu sınava girmeli ve şansımı denemeliydim.Sınavlar sonuçlandı,arkadaşım telefon açıp memleketim Samsuna atandığım haberini vermişti,o anki şaşkınlığım ve mutluluğum inanılmazdı.Bu habere inanmakta zorlanmıştım ,mutlulıuktaqn ağlıyordum.Bundan sonra gurbette 2 çocuğumu büyütmek zorunda değildim , 10 yıl ücretli öğretmenlik yapmıştım artık öğretmenlik mesleğimde kadrolu olarak çalışacaktım.Minik öğrencilerimle yapacak ve öğrenecek çok şey vardı benim için...
- Full access to our public library
- Save favorite books
- Interact with authors


Okul Yolculuğum
İlkokula başladığım ilk günü daha dünmüş gibi hatırlıyorum. Ana sınıfı bulunmadığından dolayı direkt ilkokul birinci sınıftan başlıyorduk.Beni de okula kaydettirmişlerdi;ancak nedense okuldan çok korkuyordum.Çoğu çocuğun yaşadığı okul heyecanının bendeki hali daha çok korku idi. Annem, beni hazırlamış, ilk günüm için beni okula kadar götürme zahmetinde bulunmuştu.Annem bıraktı okula, ancak o eve döner dönmez, çantamı kaptığım gibi eve geri döndüm. Bir ton azardan sonra okula geri getirildim.Sonra tekrar kaçtım, yine geri getirildim. Bu durum böyle devam edemezdi elbet.O zamanlar annenin gelip sınıfta beklemesi gibi bir durum da yoktu. Annem işi öğretmene bıraktı. Öğretmen bir güzel konuştu, bir daha okuldan kaçmadım. Sonrasında, okulun ne kadar güzel ve eğlenceli bir yer olduğunu anladım tabii. Hatta belli bir süre sonra, okula gitmemem gereken zamanlarda bile evden okula kaçtım. Büyüdüm, öğretmen oldum, hala okuldayım, hala okuldayım.Okul benim hayatım da ki öğretmenlerim sayesinde güzel bir iz bıraktı...
Şerife Uysal
Konya Şekibe Aksoy ilkokulu



Güzel Kızım Emine'ciğim...
Günlerden tayinlerin açıklanacağı gündü.Bilgisayarın başında beklerken sonuç açıklandı.Kaş Kalkan Akseki beklerken Erzurum Nene Hatun Anaokuluna tayinim çıkmıştı.Araştırırken Sonunda tayinimi Aksekiye aldırdık.Hiç bilmediğim Torosların eteğinde havası oksijeni bol görmeden ev tuttuk.Anahtarı bir tanımadığımız aldı.Ama çok güvenilir sıcakkanlı bir yerdi arkadaşımla keçi sütünü içemediğimiz ama zorla içmeye çalışmıştık.Çok huzur veren sakin küçük bir ilçeydi.Hemen alıştık annem Nisa komuşularla her gün akşam yürüyüşe çıkardık.Uzun ince yoldan spor yapıp mis gibi tereyağlı ekmek yerdik:) O zamanlar sevgili Cemile yardımcım idi.Emine Ceren ve Nisa o yıl anasınıfında benim öğrencilerimdi.Emine Ceren annesi doğum esnasında oksijesnsiz kalmış tedavi gören çok tatlı sevecen bir öğrencimdi kızım Nisaya da hayrandı.Nisa çok havalı idi.Cemile ablalarını çocuklar çok severdi.Bir gün Antalyadan Cemileye sarı bir babet hediye almıştım.O gün Emine sarı babeti giymeden eve gitmem demişti tüm okul sesimizi duymuştu canlı ve güzel renkleri çok seviyordu.Verelim giysin geri getirin dedik ailesi kabul etmedi.23 Nisan gösterilerinde ben Emine'ye şiir okutmuşum meğersem dansa katılamıyor üzülmesin diye aradan 10 yıl geçti annesi hala unutmamış özgüvenini siz kazandırdınız dedi bu büyük mutluluk mesleğimde hep güzel İZLER bırakmanın önemini bir daha hatırlattı.
Gülsüm ATİLE
Hakkı Tatoğlu İlkokulu/Antalya
- < BEGINNING
- END >
-
DOWNLOAD
-
LIKE(1)
-
COMMENT(1)
-
SHARE
-
SAVE
-
BUY THIS BOOK
(from $4.39+) -
BUY THIS BOOK
(from $4.39+) - DOWNLOAD
- LIKE (1)
- COMMENT (1)
- SHARE
- SAVE
- Report
-
BUY
-
LIKE(1)
-
COMMENT(1)
-
SHARE
- Excessive Violence
- Harassment
- Offensive Pictures
- Spelling & Grammar Errors
- Unfinished
- Other Problem
COMMENTS
Click 'X' to report any negative comments. Thanks!