
ÜNYE BİLİM VE SANAT MERKEZİ ÖĞRENCİLERİ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞ ÜNLÜ MATEMATİKÇİLER TANITIM KİTABIDIR.

DANIŞMAN ÖĞRETMEN: DERYA AKYOL

1) ESAT BUĞRA Ö.(SAYFA 3-11) CHRİSTOFFEL, CREMER, d'ALEMBERT, DE L'HOSPİTAL, ULUĞ BEY
2) HAZAL S. (SAYFA 12-35) ÖMER HAYYAM, PASCAL, PİERRA DE FERMAT, PİSAGOR, LEONHARD EULER
3) ELİF ECE B. (SAYFA 36-55) LEİBNİZ, MACLAURİN, CARL FRİEDRİCH GAUSS, MİNKOWSKİ, MERYEM MİRZAHANİ
4) BİLGENUR Y. (SAYFA 56-75) JOHN FORBES NASH, LAPLACE, LEBESGUE, LEGENDRE, HYPATİA
5) BERİL İ. (SAYFA 76-107) GEORGE BOOLE, BOREL, CARTEN, CAUCHY, THALES
6) BERAT ANIL G. (SAYFA 76-107) DEDEKİND, EL BİRUNİ, EUCLİD, FOURİER, WEİERSTRASS
7) ZEYNEP ECRİN B. (SAYFA 123-133) ROLLE, SABİT BİN KURRA, SCHWARZ, SOPHİE GERMAİN, ERATOSTHENES
8) KAAN (SAYFA 134-139) GEORGE BOOLE, BOREL, CARTEN, CAUCHY, THALES
9) TİMUR (SAYFA 140-149) ALİ KUŞÇU, BAİRE, BERNOULLİLER, BOLZANO, TAYLOR
10) BEGÜM Ö. (SAYFA 150-160) CAHİT ARF, HİLBERT, İBN-İ SİNA, ISAAC NEWTON, FİBONACCİ
11) ELİF ÖYKÜ S.(SAYFA 161-166) EL HAREZMİ, GALOİS, GÖDEL, GODFREY HARDY, ZERMELO
12) ÖMER C. (SAYFA 167-172) CAHİT ARF, HİLBERT, İBN-İ SİNA, ISAAC NEWTON, FİBONACCİ
İÇİNDEKİLER
ESAT BUĞRA Ö.




*CHRİSTOFFEL,
*CREMER,
*D'ALEMBERT,
* DE L'HOSPİTAL,
*ULUĞ BEY
Bir Alman matematikçisi olan Elwin Bruno Christoffel, 1829 tarihinde Montschau, Rheinland’de doğdu. Önce Zürich Polytechnicum’unda, sonra Berlin ve Strasbourg Üniversitelerinde matematik profesörü olarak çalıştı. Özellikle; Abel fonksiyonları, cebirsel fonksiyonlar, parçalı türevli denklemler ve diferansiyel geometri üzerinde çalışmalarda bulundu. Riemann ile birlikte matematiğe tensör kavramını getirdiler ve tensör hesabı üzerinde çalıştı. 1900 yılında Strasbourg’da öldü.


CHRİSTOFFEL
İsviçre’li bir matematikçi olan Gabriel Cramer, 1704 yılında Cenevre’de doğdu. Cenevre’de matematik ve felsefe profesörlüğü yaptı. Berlin akademisine ve İngiliz Kraliyet Akademisine üye seçildi. “Cebirsel Eğrilerin Analizine Giriş” adlı kitabı 1750 yılında yayımlandı. Cramer’in bu kitabı, analitik geometri alanında yazılan ilk kitaplardan biridir.

Cramer’in en büyük hizmetlerinden biri de, Jean ve Jacques Bernoulli’nin tüm kitaplarıyla, Leibniz’in “Commerciu Epistolcum” adını taşıyan mektuplarını bir araya getirerek toplu halde yayınlaması olmuştur. Bugün, denklem sistemlerinin çözümünde kullanılan Cramer kuralı oldukça kolaylık sağlar. Matematiğin gelişmesinde büyük katkıları olan Cramer, 1752 yılında Bagnols’da öldü.

Cramer kuralı
CRAMER
Jean Le Rond d'Alembert adı, Notre Dame de Paris yö
resinde küçük bir kilisenin adı olan Saint-Jean-Le Rond’tan gelmektedir. Chevalier Destouches’in gayri meşru oğlu olan d’Alembert, annesi tarafından gizlice Saint-Jean-Le Rond kilisesinin basamaklarına bırakılmıştı.
Çocuğu sabahın erken saatlerinde kilisenin basamakları üstünde mışıl mışıl uyurken, kiliseye

gelen papaz buldu. Hava oldukça da karanlıktı. Sabahın soğuğu iliklerine kadar işlemişti. Kilise avlusunun kapısını açtı ve yavaş adımlarla merdivenlere doğru yaklaştı.
Basamakların üzerinde karanlık bir şey gördü. Köpek veya yabani bir hayvan olabileceğini düşündü ve biraz da korktu. Biraz daha yaklaşınca karartının hareket etmediğini ve hayvan olmadığını anladı. Kafasından bazı düşünceler bir film şeridi gibi süratli bir biçimde geçti. Acaba bu ne olabilirdi? Merdivenlere doğru tırmandı ve karartıyı artık iyice seçebiliyordu.
d'ALEMBERT
Hava da iyice aydınlanmıştı. Çocuğun yüzü iyice fark edilebiliyordu. Yavaşça kucağına aldı ve merdivenlerin basamaklarını dikkatlice çıktı. Cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açtı ve bir eliyle de bebeği uyandırmamak için tüm gayretlerini harcadı. Kendi odasına girdi. çocuğu masanın üzerine yatırdı. Kilisenin içi de soğuktu. Sobayı yaktı ve odayı ısıttı. Bu tatlı ve güzel bebek uyandığında saat 10’u geçiyordu.
Belediye ilgilileri, çocuğu fakir bir camcının karısına verdiler. Bu hayırsever, fakir fakat sevgisi ve şefkati zengin olan kadın da bu küçücük ve kimsesiz yavruya kendi çocuğu gibi baktı ve büyük bir dikkatle onu büyüttü. Daha sonra annesinin ve babasının kim olduğu anlaşıldıysa da bu iyilik sever kadından çocuğu ne almaya ne de istemeye gelen oldu. Yalnız, Chevalier, o zamanın kanunlarına göre gayri meşru oğlunun eğitim ve öğretim parasını ödemeye mecbur edildi. Kilise de peşini bırakmıyordu. Bu olayı ve bu aileyi d’Alembert büyüyünceye kadar öğrenemedi. Kendi annesi ve babasından daha ileri sevgi ve şefkatle büyütüldü. Oldukça da sıhhatli ve gürbüzdü.
D’Alembert’teki matematik dehası uyanmaya başlayınca, oğlunun oturduğu yeri ve evi bilen öz annesi onu memnuniyetle yanına alacağını ve bakacağını bildirdi.
Küçük ve akıllı d’Alembert, “Sen benim üvey annemsin. Camcının karısı benim asıl annemdir” diyerek onun bu önerisini geri çeviriyordu. Onu dünyaya getiren öz annesi ve babası gibi, o da onları unuttu. Bir daha da adlarını andığı görülmedi.
Onun annesi ve babası, o fakir camcı ve onun karısıydı. D’Alembert ünlü olduğu zaman bu ailesini unutmadı. Kendisine bakan, onların sevgileriyle büyüyen camcının ailesini kendi ailesi olarak kabul ettiğinden, fakir
olan bu ailenin rahatlık içinde yaşamalarını sağladı. Bu aile yine kendi küçücük evlerinde kalmayı uygun buldular. D’Alembert’te manevi anne ve babası olan camcı ailesini öz annesi ve öz babası ilan etti. Yaşam süreci boyunca da onlarla övündü ve onlara baktı.
D’Alembert artık bir saray matematikçisi ve ünlü biriydi. Gece ve gündüzlerin uzaması veya kısalması probleminin çözümünü tam olarak d’Alembert verdi. En önemli eseri, parçalı diferansiyel denklemler üzerinedir. Özellikle, titreşen tellere ait buluşu çok önemlidir. Serilerin yakınsaklığına ait d’Alembert ölçütü onundur. Kendi adıyla anılan çok sayıda teoremleri vardır.
D’Alembert, genç dostu Lagrange’ı güç ve önemli problemleri çözmeye yöneltiyor, olanaklar ölçüsünde ona bir ağabey gibi davranıyordu. Beraber bir arada olduklarında sözlerle ve ayrı olduklarında da mektuplarla, mide rahatsızlıkları olan Lagrange’a önerilerde bulunuyordu. Mekanikte çok önemli buluşları olan Fransız matematikçisi d’Alembert’in, dalga denklemi ve bu problemin kendi adıyla bilinen çözümü ünlüdür.
D’Alembert’i yaşatan en önemli buluşlarından biri de biraz önce adını andığımız d’Alembert ya da genel matematikte adı çok geçen bölüm ölçütüdür. Sonsuz terimli serilerin yakınsaklığı, yakınsaklık bölgesini ve yakınsaklık yarıçapını bulmak için bundan daha kullanışlı bir formül bulunamamıştır. Yine bu ölçütle, serilerin analitik bölgelerini kolayca bulabiliriz.
ESERLERİ:
Traite de dynamique, 1743, (“Dinamik İncelemesi”); Traite de l‘equilibre et du mouve-ment des fluides,\744, (“Denge ve Akışkanların Hareketi Üzerine inceleme”); Theorie generale des vents, 1745, (“Rüzgarların Genel Teorisi”); Recberches sur les cordes vibrantes, 1747, (“Titreşen Teller Üstüne Araştırmalar”); Recberches sur la precession des equinoxes et sur la nutation de l’axe de la Terre, 1749, (“Ilım Noktalarının Devinmesi ve Yer Ekseninin Üğrümü Üstüne Araştırmalar”); Elements de musique theorique zt pratique, 1752, (“Kuramsal ve Uygulamalı Müziğin Öğeleri”); Melanges de litterature et dephilosophie, 1753, (“Edebiyat ve Felsefe Karışımları”); Opuscules mathematiques, 1761-1780, 8 cilt, (Matematik Kitapçıkları”).
Doğum ve ölüm tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Öğrenimini Kaşan’da tamamlamış, Uluğ Bey'in daveti üzerine Semerkand'a gitmiş ve çalışmalarına burada devam etmiştir. Matematik ve astronomi üzerine çalışmaları olan el-Kaşi, aritmetikte ondalık sistemi ilk kullanan kişidir. Meraga Gözlemevi’nde yapılmış olan gözlemleri içeren İlhan’ın Zici adlı zicteki tabloları yeniden hesap ederek İlhan’ın Zici’ni tamamlayan Hakan’ın Zici adlı eserini yazmıştır; Süllem el-Sema adlı eserinde ise gök cisimlerinin uzaklıkları sorununu tartışmıştır.
Gıyaseddin Cemşid el-Kaşi’nin en önemli eseri, Ortaçağ İslâm Dünyası’ndaki matematik bilgisini bütün yönleriyle serimlediği Matematiğin Anahtarı adlı kitabıdır; bu eserinin bir bölümünde ondalık kesirleri kuramsal yönden incelemis ve bu kesirlerle toplama, çıkarma, çarpma ve bölme gibi aritmetiksel işlemlerin nasıl yapılacağını örnekleriyle göstermiştir; burada vermiş olduğu bilgiler daha sonra 16. yüzyılın Osmanlı ünlü matematikçilerinden ve astronomlarından Takiyüddin (Arapça: تقي الدين محمد بن معروف الشامي السعدي, Taqī al-Dīn Abū Bakr Muhammad ibn Qādhī Ma'rūf ibn Ahmad al-Shāmī al-'Asadī al-Rāsid) tarafından kullanılacak, trigonometri ve astronomiye uygulanarak geliştirilecektir.
Usule uygun, sin 1° belirlemek için Gıyaseddin Cemşid al-Kaşi aşağıdaki çözümü bulmuş, sonraları 16. yüzyılda Fransız matematikçilerinden François Viète tarafından sık sık kullanılmıştır.
{\ displaystyle \ sin3 \ phi = 3sin \ phi -4sin ^ {3} \ phi}
ULUĞ BEY
Gıyaseddin Cemşid Arşimed'in pi sayısının hesaplanması için önerdiği iç içe poligonlar yöntemini kullanarak virgülden sonra 14. basamağa kadar gitmiş ve pi sayısını kendi zamanının en iyi hesaplamış kişisi olmuştur. O güne kadar en iyi sonuç olarak Zu Chongzhi tarafından 6. basamağa kadar gidilmişti. Bu rekor 180 yıl gibi çok uzun bir süre boyunca El-Kaşi'de kalmıştır. 180 yıl sonra Adriaan van Roomen tarafından yine aynı yöntemle virgülden sonra 15 (ya da 17) basamak ile kırılmıştır.
Hazal S.
ÜNYE BİLSEM
MATEMATİK BİLİM ADAMLARI
TANITTIĞIM BİLİM ADAMLARI;
ÖMER HAYYAM,PASCAL,PİERRA DE FERMAT,PİSAGOR,LEONHARD EULER





ÖMER HAYYAM








HAZAL S.

Hayyam, Nişabur doğumludur. Yaşadığı dönemin ünlü veziri Nizamül-Mülk ve Hasan Sabbah ile aynı medresede zamanın ünlü alimi Muvaffakeddin Abdüllatif ibn el Lübad'dan eğitim görmüş ve hayatı boyunca her ikisi ile de ilişkisini kesmemiştir. Bazı kaynaklar; Hasan Sabbah'ın Rey kentinden olduğu Nizamül-Mülk'ün de yaşça Ömer Hayyam ve Hasan Sabbah'tan büyük olduğunu ve böylece aynı medresede eğitim görmediklerini belirtmektedir. Yine de Ömer Hayyam, Hasan Sabbah ve Nizamül-Mülk'ün ilişki içinde olduklarını inkar etmemektedir. (Kaynak: Semerkant-Amin Maalouf Amin Maalouf'un bu kitabında Hasan Sabbah ve Nizamül-Mülk ile Ömer Hayyam'ın ilişkisini ve hikâyelerini kurgulamış olabileceği de düşünülmelidir. Hayyam'ın kendi dilinden yazılı böyle bir açıklaması yoktur.)
HAZAL S.

Ömer Hayyam, birçok bilim insanınca Bâtınî ve Mu'tezile anlayışlarına dâhil görülür. Evreni anlamak için, içinde yetiştiği İslam kültüründeki hâkim anlayıştan ayrılmış, kendi içinde yaptığı akıl yürütmeleri eşine az rastlanır bir edebi başarı ile dörtlükler halinde dışa aktarmıştır.
Hayyam aynı zamanda çok iyi bir matematikçiydi. Üçüncü dereceden bilinmeyen denklemlerle ilgili yazdığı bir eserinde bilinmeyen rakamın yerine Arapçada "şey" anlamına gelen kelimeyi kullanmıştır. Daha sonra bu eseri diğer dillere çevrilirken İspanyolcaya "Xay" olarak geçmiştir. Bu kelime ilk harfine indirgenerek bilinmeyen rakamın simgesi "x" olarak kullanılmaya başlamıştır. Binom açılımını ilk kullanan bilim insanıdır. Hayyam, genelde şiirlerindeki eğlence düşkünlüğünün belirgin olmasından dolayı rubaileri ile ünlenmiştir.
Geçmişte yaşamış birçok ünlünün aksine Ömer Hayyam'ın doğum tarihi günü gününe bilinmektedir. Bunun sebebi, Ömer Hayyam'ın birçok konuda olduğu gibi takvim konusunda da uzman olması ve kendi doğum tarihini araştırıp tam olarak bulmasıdır.
HAZAL S.

Rubailerinde; dünya, var oluş, Allah, devlet ve toplumsal örgütlenme biçimleri gibi hayata ve insana ilişkin konularda özgürce ve sınır tanımaz bir şekilde akıl yürüttüğü görülmektedir. Akıl yürütürken ne içinde yaşadığı toplumun ne de daha öncesi zamanlarda yaşamış toplumların kabul ettiği hiçbir kurala bağlı kalmamış, kendinden önce yaşayanların insan aklına koymuş olduğu sınırları kabullenmemiş, bir anlamda dünyayı, insanı, var oluşu kendi aklıyla baştan tanımlamış; bu nedenle de çağını aşarak "evrenselliğe" ulaşmıştır. Ancak unutmamak gerekir ki Hayyam'ın yaşadığı dönem, kendisi gibi çağları aşan ve tarihin gördüğü en büyük düşünürlerden birini yaratacak sosyo-kültürel altyapıya sahipti. Kendi tarihinin belki de en aydınlık dönemlerini yaşayan İslam dünyasında felsefenin hak ettiği ilgiyi gördüğü, Selçuklu saraylarında ise sentez bir Orta Doğu kültürü (Türk-Hint-Arap-Çin-Bizans) oluşmaya başladığı bir dönemde yaşayan düşünür, böylece nispeten yansız ve bilimsel bir öğrenim görmüş, felsefeyi günah saymayan bir toplum içinde özgürce felsefe ile ilgilenebilmiştir.
HAZAL S.

Hayyam, aynı zamanda dünya bilim tarihi için de önemli bir yerdedir. Günümüzde kullanılan Miladi ve Hicri Takvimlerden çok daha hassas olan Celali Takvimi'ni hazırlamıştır. Okullarda Pascal üçgeni Fransız matematikçi Blaise Pascal'ın soyadıyla olarak öğretilen matematik kavramı aslında Ömer Hayyam tarafından oluşturulmuştur. Matematik, astronomi konularında dünyanın önde gelen bilim insanlarındandır. Birçok bilimsel çalışması olduğu bilinmektedir.
Pek çok rubai ünü sebebiyle Hayyam'ın rubailerine karıştırılmıştır, bilinen kadarıyla rubailerinin sayısı 158'dir. Fakat kendisine mâl edilenler binin üzerindedir.
Ayrıca Ömer Hayyam için tarihteki ilk bilinen savaş karşıtı eylemci yakıştırması da yapılmaktadır.
Rubailerinin Türkçeye çevirisi birçok farklı çevirmen tarafından yapılmışsa da rubaileri Türk halkına sevdiren çeviri Sabahattin Eyüboğlu tarafından yapılmıştır.
HAZAL S.

PASCAL
HAZAL S.

Blaise Pascal (19 Haziran 1623 –19 Ağustos 1662) Fransız bir mucit,matematikçi, fizikçi,yazar ve filozof idi. Rouen’de vergi tahsildarı olan babası tarafından eğitilen bir çocuk dahiydi. Pascal’ın ilk çalışmaları doğa bilimleri ve uygulamalı bilimler alanındaydı. Bu dönemde, akışkanlar ile ilgili çalışmalara büyük katkılarda bulunmuştur ve Evangelista Torricelli’nin çalışmalarını genelleştirerek basınç ve vakum kavramlarını açıklığa kavuşturmuştur. Aynı zamanda Pascal, bilimsel yöntemi savunmuştur.
HAZAL S.

1642 yılında gençliğine rağmen hesap makineleri üzerinde bazı çalışmalara öncülük etmiştir. Üç yıllık uğraştan ve elli prototipten sonra, mekanik hesap makinesinin ilk iki mucidinden biri olmuştur. Daha sonraki on yıl içinde, Pascal hesap makinesi daha sonra da Pascaline adı verilen bu makinelerden 20 tane daha yapmıştır. Pascal, iki ana araştırma konusu oluşturulmasında yardımı dokunan önemli bir matematikçiydi. 16 yaşındayken izdüşümsel geometri konusunda kayda değer bir bilimsel eser yazmıştır, daha sonra olasılık kuramı konusunda Pierre de Fermat ile benzeşmiştir ve modern ekonomi ile sosyal bilimlerin gelişmesinde büyük bir etkisi olmuştur. Galileo ve Torricelli gibi o da 1646’da “Kainat boşluk kabul etmez” ifadesini savunan Aristoteles’in takipçilerini çürütmüştür. Pascal’ın çalışmasının sonuçları kabul edilmeden önce çeşitli tartışmalara sebep olmuştur.
HAZAL S.

HAZAL S.

1646 yılında kardeşi Jacqueline ile beraber Katolik hareketlenmelerle özdeşleşmiştir. 1651 yılında babası ölmüştür. 1654 yılının sonlarına doğru dini tecrübelerini kullanarak felsefe ve teoloji alanında etkileyici çalışmalarda bulunmuştur. En çok bilinen ve Jansenizm müridi ile Cizvitler arasındaki çatışma hakkında olan iki eseri Lettres provinciales ve Pensées o döneme aittir. Aynı yıl aritmetik üçgen üzerine de önemli bir bilimsel eser yazmıştır. 1658 - 1659 yılları arasında sikloit ve katıların hacmini hesaplamakta kullanımı üzerine yazı yazmıştır.
Pascal’ın sağlığı özellikle 18 yaşından sonra bozulmuştur ve 39. doğum gününden 2 ay sonra vefat etmiştir.
PİERRA DE FERMAT
HAZAL S.

Pierre de Fermat kimdir, Pierre de Fermat, 17 Ağustos 1601 tarihinde Fransa’da Lomagne’de doğmuştur. Fermat’ın babası bir deri tüccarı ve annesi de bir hukukçunun kızıydı. İlk öğrenimini doğduğu şehirde yapmıştır.
1620’lerin ikinci yarısında, Bordeaux’ya gitmeden önce Toulouse Üniversitesinde eğitim görmüştür. Bordeaux’da ilk ciddi matematiksel araştırmalarına başlamış ve 1629’da orada bulunan bir matematikçiye Apollonius’un Plane loci adlı eserinin, kendisinin düzenlemiş olduğu bir kopyasını sunmuştur. Bordeaux ‘da Beaugrand ile tanışmış ve bu sırada matematiğe olan ilgisini Fermat ile paylaşan Etienne d’Espagnet ‘e sunmuş olduğu “maximum ve minimum” üzerindeki önemli çalışmalarını üretmiştir.
HAZAL S.

Bordeaux’dan, üniversitede hukuk eğitimi aldığı (Fransa) Orleans’a gitmiştir. Medeni hukuk alanında derece almış ve Toulouse parlâmentosunda meclis üyesi olma hakkını kazanmıştır. Böylece Fermat 1631 yılından itibaren artık bir hukukçu ve Toulouse’da bir devlet memuru olmuştur. Fermat hayatının geri kalan kısmını Toulouse ‘da geçirdi. 1652’de ceza mahkemesinin en yüksek makamına terfi ettirilmiştir.
HAZAL S.

Fermat hukuk alanında çalışmaların yaparken Matematikle de ilgileniyordu. Fermat,asında olma ününü çabuk yakalamıştı, ancak çalışmalarını yayınlama girişimi çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlandı, çünkü Fermat hiç bir zaman çalışmalarının kusursuz bir forma sokulup tamamen bitirilmiş bir hale gelmesini istememişti. Yine de bazı metotları yayınlanmıştı, örneğin; Hérigone, en önemli çalışmalarından biri olan Cursus mathematicus adlı eserine Fermat ‘ın maximum ve minimum metotlarını eklemişti.
HAZAL S.

Arşimet’in eğildiği diferansiyel hesaba geometrik görünümle yaklaşmıştır. Sayılar teorisinde önemli sonuçlar bulmuş, olasılık ve analitik geometriye de katkılarda bulunmuştur.
Fermat çoğunlukla sayılar teorisi üzerindeki çalışmalarıyla, özellikle Fermat ‘ın son teoremi (Fermat ‘s Last Theorem ) ile bilinir. Bu teorem şu şekildedir;
HAZAL S.

HAZAL S.
PİSAGOR

HAZAL S.
Yunan felsefeci(Yaklaşık M.Ö. 580 - M.Ö. 500) Doğum yeri olan Samos(Sisam) Adasından M.Ö.529da Güney İtalyaya, Crotonoya göç etti. Güney İtalya bu devirde bir Yunan kolonisiydi ve buraya yerleşenlerce Magna Graecia(Büyük Yunanistan) adıyla anılıyordu. Protona da bu yörenin zengin
liman kentlerinden biriydi. Pisagor işte burada biraz kişisel çekiciliği, biraz kendisinde var olduğunu iddia ettiği kehanet gücü ve biraz da etrafında oluşturmayı başardığı gizemci havayla kentin zengin ve soylu delikanlarından 300 kadarını bir çatı altında topladı ve bir gizli örgüt, okul ya da mezhep kurdu. Pisagor, öğrencilerini iki bölüme ayırıyordu: Dinleyiciler ve Matematikçiler. Örgüte dinleyicilikle başlanıyor ve belirli bir deneme süresinden sonra başarılı olunursa matematikçiliğe geçiliyordu.

Pisagorculuk; evrende herşeyin bir sayıya bağlı olduğunu öne sürer. % rengin, 6 soğuğun, 7 sağlığın, 8 aşkın nedenidir. Pisagorun öğretisinde; düzgün geometrik şekiller de önem taşır. Örneğin Pisagor yeryüzünün düzgün altı yüzlüden, ateşin piramitten, havanın düzgün sekizyüzlüden, suyun yirmiyüzlüden yaratıldığına inanır.
Pisagorcuların sayılara ve şekillere verdikleri gizemci anlamlar bu kişilerin sayıları ve geometrik şekilleri yakından incelemesine de neden oldu doğal olarak. Bunlar arasında en önemlileri Pisagor Teoremi ile İrrasyonel Sayının bulunmasıdır.
HAZAL S.

Pisagor, müzikle de uğraştı. Telin kısaltılmasıyla çıkardığı sesin inceldiğini keşfetti. İki telden birinin uzunluğu diğerinin iki katı ise, kısa telin çıkardığı ses, uzun telin çıkardığı sesin bir oktav üstündeydi. Eğer tellerin uzunluklarının oranı 3ün 2ye oranı gibiyse, iki telin çıkardığı sesler beşli aralıklı idi. Bu nedenle örneğin bağlamada parmağımızı tellerden birinin ortasına bastığımız zaman, teli titreştirirsek çıkacak olan ses, tel boş titreşirken çıkacak sesin bir oktav üstünde olacaktır.
HAZAL S.

LEONHARD EULER
HAZAL S.

Euler'in babası Paul Euler ve annesi Marguerite Brucker'dı. Babası Paul Euler Protestan papazıydı ve oğlunun da kendi yolundan gitmesini istiyordu. Basel doğumlu olmasına rağmen çocukluğunun büyük kısmını babasının Lüteriyen papaz olarak vaaz verdiği komşu şehir Riehen'de geçirdi. Euler çocukluk yılları boyunca gittikçe artan bir ilgiyle matematiğe bağlanmıştı ve bu sırada bir aile dostu olan Johann Bernoulli tarafından eğitiliyordu. Euler babasının isteği üzerine matematik kadar ilginç bulmasa da Basel Üniversitesinde ilahiyat, İbranice ve Yunanca eğitimi aldı.
HAZAL S.

HAZAL S.
Bu eğitimin sonunda Bernoulli müdahale etmeseydi Euler bir papaz olacaktı. Ama Bernoulli, oğlunun büyük bir matematikçi olabilecek yeteneğe sahip olduğunu söyleyerek baba Paul Euler'i ikna etti. Euler, Basel Üniversitesi'nden 1726 yılında mezun oldu. Eğitimi süresince Varignon, Descartes, Newton, Galileo, van Schooten, Hermann, Taylor, Wallis ve tabii ki Jacob Bernoulli gibi pek çok ünlü matematikçinin yaptığı çalışmalarla ilgilenmiş ve bazılarını yeniden yapılandırmıştı. 1727 yılında Paris Akademisi'nin düzenlediği ödüllü problem yarışmasına katıldı.

HAZAL S.
O senenin sorusu bir gemi üzerine gemi direklerini yerleştirmenin en iyi yolunun bulunmasıydı. O yıl kazandığı mansiyon sadece 20 yaşında olan biri için oldukça övgüye değerdi.
Euler'e St. Petersburg Akademisinde matematik uygulamaları konusunda eğitim vermesi önerildi. Kasım 1726'da teklifi kabul etmesine rağmen sonraki yaza kadar Rusya'ya gitmedi. Bu süre içerisinde Euler Basel Üniversitesine başarısızlıkla sonuçlanan bir başvuruda bulundu. 5 Nisan 1727 tarihinde Basel'i terk ederek St. Petersburg'a yerleşti. 1730 yılında fizik profesörü oldu. 1733'te Bernoulli Basel'e döndüğünde Euler matematik kürsüsünde kıdemli akademisyenliğe terfi ettirildi.
7 Ocak 1734 tarihinde Academy Gymnasium'dan bir ressamın kızı olan Katharina Gsell ile evlendi. On üç çocukları oldu ve bunlardan sekiz tanesi çocukluk yıllarında öldü. Euler ikinci evliliğini ilk eşinin üvey kız kardeşi ile yaptı.

HAZAL S.
Euler 1735 yılında bir takım sağlık problemleri yaşamaya başladı. Humma hastalığına yakalandı ve 1740 yılında sağ gözü görmemeye başladı. Yapılan cerrahi müdahale ile geçici olarak iyileşse de yeniden görme kaybı yaşamaya başladı. 1771 yılında yapılan yeni bir cerrahi müdahale öteki gözünü de kaybetmesine neden oldu.
Rusya' da devam eden karışıklıklardan dolayı St. Petersburg'u terk edip etmemekte kararsız kaldı. Frederick the Great of Prussia Berlin Akademisi Euler'e çalışma teklifinde bulundu ve Euler de bunu olumlu yönde değerlendirdi. 19 Haziran 1741'de Euler tekrar döneceği St. Petersburg'dan ayrıldı. 380'den fazla makale yazdığı Berlin'de 25 yıl kaldıktan sonra hayatının kalanını sürdüreceği St. Petersburg'a geri döndü. 18 Eylül 1783' de geçirdiği beyin kanaması sonucu öldü. Marquis de Condorcet tarafından Fransız Akademisi için ağıtı yazıldı. Hayatı ve yaptığı çalışmaları anlatan bir diğeri ise St. Petersburg İmparatorluk Akademisi sekreteri ve aynı zamanda damadı olan von Fuss tarafından yazıldı. Matematikçi ve filozof Marquis de Condorcet şöyle demektedir:"...il cessa de calculer et de vivre," (...hesaplamaya ve yaşamaya son verdi...)






ÜNYE BİLSEM
MATEMATİK BİLİM ADAMLARI;
LEİBNİZ, MACLAURİN, CARL FRİEDRİCH GAUSS, MİNKOWSKİ, MERYEM MİRZAHANİ
Elif Ece B.

LEİBNİZ
ELİF ECE B.

Gottfried Wilhelm Leibniz (1 Temmuz 1646, Leipzig – 14 Kasım 1716, Hannover), Alman matematikçi, filozof, hukukçu ve dönemin idarecilerine danışmanlık yapmış bir münevver. Matematik tarihi ve felsefe tarihinde önemli bir yer tutar. Leibniz, Isaac Newton’dan bağımsız olarak "Sonsuz küçük" teorisini geliştirdi. Leibniz’in bu formülü yayınlandığından bu yana hâlâ kullanılmaktadır. Geliştirdiği homojenitenin deneyüstü kanunu ve süreklilik yasası yirminci yüzyılda matematiksel karşılık buldu (standart dışı analiz aracılığıyla). Mekanik hesaplayıcılar alanında en üretken insanlardan biri oldu.
ELİF ECE B.
J
Pascal’ın hesaplayıcısına otomatik çarpma ve bölme fonksiyonlarını eklemeye çalışırken, 1685’te çarklı hesaplayıcıyı ilk tanımlayan insan oldu ve aritmometre -ilk toplu üretilen mekanik hesaplayıcı- kullanarak Leibniz çarkını icat etti. Ayrıca ikili sayma sistemini rafineleştirdi, bu çalışması tüm dijital hesaplayıcıların soyut temelini oluşturdu.
ELİF ECE B.
Leibniz felsefede optimizmi ile tanınır. Örnek olarak, evren hakkındaki çıkarımı, sınırlı bir algıyla büyük olasılıkla tanrının yaratılmış olduğudur. Leibniz, Rene Descartes ve Baruch Spinoza ile beraber rasyonalizmin 17. yüzyıldaki en büyük savunucularından biri oldu. Leibniz’in çalışmaları öncelikli olarak modern mantık ve analitik felsefe üzerine yoğunlaşmıştı, fakat felsefesi skolastik geleneği de irdeledi. Çıkarımları ampirik kanıtlarla değil, geçerli sebeplerin ilk prensipleri ve öncel tanımları ile oluşturuldu.
ELİF ECE B.
Leibniz fizik ve teknolojiye büyük katkılar sağladı ve öngördüğü kavramlar çok daha sonra felsefe, olasılık teorisi, biyoloji, tıp, jeoloji, psikoloji, dil bilim ve bilgisayar bilimi alanlarında su yüzüne çıktı. Felsefe, politika, hukuk, etik, teoloji, tarih ve filoloji alanlarındaki çalışmalarını yazdı. Leibniz’in bu tüm bu alanlara yaptığı katkılar çeşitli mecmualara, on binlerce mektuba ve yayınlanmamış el yazılarına dağılmıştı. Yazılarında birkaç dil kullandı, fakat öncelikli olarak Latince, Fransızca ve Almanca dillerinde yazdı. Leibniz’in tüm yazılarının toplandığı eksiksiz bir kaynak bulunmamaktadır.
ELİF ECE B.
MACLAURİN
ELİF ECE B.

İskoçya’lı bir matematikçi olan Colin Maclaurin, 1698 yılında Kilmodan’da doğdu. 1717 yılında Aberdeen’deki Marischal Kolejinde matematik dersleri verdi. Maclaurin, Newton’un en başarılı öğrencilerinden biriydi. Geometri, cebir ve sonsuz küçükler hesabıyla ilgili eserler verdi. 1719 yılında “Organik Geometri” adlı eseri yayınlandı. Bu eserde, konikler, üçüncü ve dördüncü dereceden eğriler incelendi.
ELİF ECE B.
Eğriler ve maksimumları üzerine buluşlar yaptı. 1742 yılında yayınladığı kitapta, kendi adıyla anılan, formülü ve bazı fizik buluşları vardır. Maclaurin’i yaşatan ve çok kullanılan Maclaurin açılımı veya serisidir. 1746 yılında Edinburgh’ta öldü.
ELİF ECE B.
CARL FRİEDRİCH GAUSS
ELİF ECE B.
Johann Carl Friedrich Gauss ya da Gauß (30 Nisan 1777, Braunschweig, Almanya – 23 Şubat 1855, Göttingen), Alman matematikçi, astronom, istatistikçi, fizikçi ve coğrafyacı. Yaşamı boyunca bilime yaptığı olağanüstü katkılardan dolayı "Matematikçilerin prensi" (Latince: Princeps Mathematicorum) ve "antik çağlardan beri yaşamış en büyük matematikçi" olarak anılır.
ELİF ECE B.
Gauss'un çocukluk yıllarından beri dahi olduğunu gösteren pek çok hikâye vardır, nitekim 20 yaşına gelmeden matematikte önemli teoremler kanıtlamıştır. Sayılar kuramının önemli sonuçlarını derleyip kendi katkılarını da ekleyerek yazdığı Disquisitiones Arithmeticae'yi 21 yaşında (1798) bitirmişse de, eser ilk olarak 1801'de basılmıştır. 18 yaşındayken modern matematiksel modellemenin (İng:curve fitting) ve Minimal kareler metodunu (İng:Method of least squares) bularak matematiksel istatistiğin temellerini atmıştır. Bu çalışmalarıyla 1801 yılında Ceres Cücegezegeni' nin tekrar keşfedilmesini sağlamıştır. Ökliddışı Geometri'yi, çok sayıda matematiksel fonksiyonu, türev ve integralle ilgili temel teoremleri, normal dağılımı, Eliptik integrallerin ilk çözümlerini ve yüzeylerde Gauss eğimini keşfetmiş, kanıtlamış veya tanımlamıştır. 1807 yılında Göttingen Üniversitesi'nde Professör ve Baş Astronom olmuştur. Daha sonra Hannover Krallığı'nın toprak ölçümü görevi kendisine verilecektir.
1856 yılında Hannover Kralı verdiği madalyaların üzerine Gauß'un portresini bastırmış ve üzerine "Mathematicorum Principi" yazdırmıştır. Gauß çalışmalarının sadece bir kısmını yayımladığı için düşüncelerinin derinliği ve ne kadar teorem kanıtladığı ancak 1898 yılında Günlüğü keşfedilip yayımlanınca anlaşıldı.
Bugün birçok matematiksel ve fiziksel fenomen ve çözüm, rasathane ve ölçüm merkezleri, okullar ve bazı ödüller ismini Gauß'tan alır.
ELİF ECE B.
MİNKOWSKİ
ELİF ECE B.
Hermann Minkowski (d. 1864, Aleksotas - ö. 1909, Göttingen), Litvan matematikçi.
1896 ile 1902 yılları arasında Zürih Federal Politeknik Okulu'nda ve ölünceye kadar da Göttingen Üniversitesi'nde profesörlük yaptı. 1882 yılında tam katsayılı ikinci dereceden şekiller kuramının temelleri üstüne inceleme yazısıyla Fen Akademisi'nin büyük matematik ödülünü aldı. Öklit olmayan geometriyle karıştırılmaması gereken bir sayılar geometrisi kurarak sayılar kuramına bazı geometrik kavramlar getirdi. Sonunda özel bir metrikle donatılmış dört boyutlu özel bir uzaya başvurarak Einstein'ın kısıtlı bağlılık kuramının bugün klasik sayılan geometrik bir yorumunu verdi. Buna Minkowski uzayzamanı denir.
"Sayılar geometrisi" 1896 yılında basıldı. 1907 yılında "Diophantus Yaklaşımları" adlı eseri yayınladı. "Çalışmalar" adlı yapıtı da 1911 yılında çıktı. Analizin birçok dalında Minkowski eşitsizliği kullanılır.
ELİF ECE B.
MERYEM MİRZAHANİ
ELİF ECE B.
Meryem Mirzahani (Farsça: مریم میرزاخانی, d. 3 Mayıs 1977, Tahran - ö. 15 Temmuz 2017, Stanford), İranlı matematikçi.
2008’den bu yana Stanford Üniversitesi'nde matematik profesörü olarak çalışan Mirzakhani, 2014 yılında “Matematiğin Nobeli” sayılan Fields madalyasını alarak bu ödülü kazanan ilk kadın olmuştur. Çalışmalarında özellikle hiperbolik geometri, ergodik teori, simplektik geometri ve Teichmüller teorisine odaklanmaktadır
ELİF ECE B.
1977 yılında başkent Tahran'da dünyaya geldi.
Tahran’da üstün yetenekli öğrencilere hizmet veren bir kurumda öğrenim gördü. 1994 ve 1995'te ülkesinin matematik olimpiyat takımında yer aldı ve altın madalya aldı. 1999'da Tahran'daki Şerif Teknoloji Üniversitesi'nden mezun oldu. Lisansüstü çalışma için ABD’ye gitti, 2004'te Harvard'dan doktorasını aldı. 2004-2008 yıllarında Clay Matematik Enstitüsü ve Princeton Üniversitesi’nde görev yaptı. 2008’de Stanford Üniversitesi’nde profesör oldu.
ELİF ECE B.
2014 yılında Güney Kore'nin başkenti Seul'daki Uluslararası Matematikçiler Kongresi tarafından verilen Fields Madalyası'na layık görüldü. Bu ödülü alan ilk kadın bilim insanı oldu. Başarısı İran cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarafından gayriresmî olarak kutlanmıştır.
ELİF ECE B.
Kuramsal bilgisayar bilimci olan Çek vatandaşı Jan Vondrák ile evlidir ve bir kızı vardır.
15 Temmuz 2017 tarihinde meme kanseri nedeni ile hayatını kaybetti.
ELİF ECE B.

BİLGE NUR Y.


LAPLACE


HYPATİA
LEBESGUE
JOHN FORBES NASH
LEGENDRE
Tam adı John Forbes Nash olan dahi 1928 yılında doğmuş bir matematikçidir.Çok başarılı bir kariyere sahip olan Nash bütün engellere rağmen yaşamasını bilmiş ve 1994 yılında nobel ekonomi ödülünü almıştır.Bu ödülü almasını sağlayan eseri ise “Oyun Teorisi” dir. Bu eseri 21 yaşında Princeton Üniversitesinde doktora tezi olarak sunmuştur ve tam 45 yıl sonra nobel ödülüne layık görülmüştür.

JOHN FORBES NASH
John Nash daha çok gençken MIT de profesör olarak çalışmaya başlamıştır. Aynı zamanda dönemde süregelen soğuk savaş ta ülkesi adına şifre çözücü olarak çalışmıştır. Çok gizli görevleri açığa çıkaran Nash ilerleyen zamanlarda bu işi kendince biraz abartmıştır.
Bu sıralarda eşi Alicia Larde ile evlenmiş ve 30 lu yaşlara gelmeden bir çocuk sahibi olmuştur. Herşey yerli yerinde giderken , bu nobel ödüllü Profesörün, şizofreni hastası olduğu ortaya çıkmıştır. Ve bu tanının netleşmesine neden olan en büyük etken ise üniversitede iken bir oda arkadaşının olduğunu çevresine dile getirmesidir.
JOHN FORBES NASH
Bu Dahi, hastaneye girip girip çıkmıştır. En sonunda bir akıl hastanesine yatırılmasının uygun olduğu belirtilmiştir. Fakat eşi Alicia buna John Nash’in da isteği üzerine karşı gelmiştir. Ve hastaneye yatırılmamıştır.

JOHN FORBES NASH
“Doğanın tüm olayları birkaç değişmeyen kanunun matematik sonuçlandır” diyen Marquis Pierre-Simon de Laplace, 23 Mart 1749 günü bir köylü çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesi, Fransa’nın Calvados ilinin Beaumont-en-Auge Kasabasında yaşıyordu. Laplace’ın ilk çocukluk yılları hakkında çok az şeyler biliniyor.Laplace, ilk yeteneğini köy okulunda gösterdi.

LAPLACE
İlk başarılarını, teolojik tartışmalarda elde ettiği söylenir. Laplace, kendisini çok erken matematiğe verdi. O zaman Beaumont’ta askeri bir okul vardı. Laplace bu okula devam ediyordu.
Genç Laplace, kendine tam bir güven içinde Paris’e matematik dünyasını fethetmek için geldi.
Paris’te doğru d’Alembert’in evine gitti. Tavsiye mektuplarını gönderdi. Fakat kabul edilmedi. D’Alembert, büyük ve kuvvetli kimselerin önerilerinden başka bir varlıkları olmayan kimselerle uğraşmıyordu.
LAPLACE
Astronom matematikçi olduğu için, kendisine Fransız Newton’u denmiştir. Olasılıklar kuramının kurucusu gözüyle bakılabilir. “Bildiklerimiz çok değil, bilmediklerimiz çokur” sözüyle alçak gönüllülüğünü göstermiştir. Matematiğe önem vermediğini, şöhret ve ün için değil de kendi arzularını yenmek için matematikle uğraştığını söyler. Dahi kimselerin buluşlarını veya yaşayışlarını incelemek ve kendisini onların yerine koyarak engelleri aşmak düşüncesindedir.Yaptığı çalışmaların tümünün kendisine ait olduğunu ileri sürer. Bu söz doğru değildir.
LAPLACE
Örneğin, yazdığı “Gök Mekaniği” adlı şaheserinde, gelecek kuşaklara bunu, ben yarattım gibi bir izlenimi vermeyi ustalıkla kullanmıştır. Diğer matematikçilerden aldıklarına kaynak vermez, kendine yarayan ve dışarıdan aldığı şeyleri kendine mal etmeyi çok kurnazca becerirdi. Gök Mekaniği için gereken analiz bilgilerini Legendre’den almış ve adını bile vermemiştir. Yalnız Newton’un adı geçer.Laplace, Lagrange’da değinilen üç cisim problemini güneş sistemi için düşündü. Newton’un çekim kanununu Güneş sistemine uyguladı. .
LAPLACE

LEBESGUE
Bir Fransız matematikçisi olan Henri Leon Lebesgue, Fransa’da Beauvais kentinde 28 Haziran 1875 günü doğdu. Çok iyi bir öğrenim gördü ve 1897 yılında Paris Üniversitesinden Ph.D. diplomasını aldı. Bu doktorası üzerinde bir söylenti de vardır. Dirichlet fonksiyonunun Riemann anlamında intergalinin olmadığı o çağlarda biliniyordu. Hatırlanırsa, rasyonel noktalarda bir ve irrasyonel noktalarda sıfır değerini alan fonksiyon, matematikte Dirichlet fonksiyonu adıyla bilinir.
Lebesgue, bu Dirichlet fonksiyonunu integralleyebilecek bir integral tanımı getirebilir miyim diye düşündü. Riemann integralinin tersine, bölüntüyü x ekseni üzerinde değil de y ekseni üzerinde aldı. Bunda başarılı oldu. Bu getirdiği integral yöntemine de Lebesgue integrali adını verdi. Böylece, analize yeni ufuklar açtı.
LEBESGUE
1906 ile 1910 yılları arasında Potiers Fen Fakültesinde öğretim yaşamını sürdürdü. 1910 ile 1919 yılları arasında öğretim görevliliği yaptı. 1921 ile 1931 yılları arasında Paris Fen Fakültesinde çalıştı.Lebesgue, Fransa’da matematik alanında büyük bir çağın en seçkin önderlerindendi. Analiz çalışmalarının hemen hemen tümü gerçel değişkenli fonksiyonlar kuramıyla ilgilidir. Özellikle, integral kavramının Lebesgue integrali denilen bir genişlemesini ona borçluyuz.
LEBESGUE
Lebesgue’in integral tanımına göre, bazı fonksiyonların Riemann anlamında integrali olmadığı halde, Lebesgue integrali vardır. Buna en güzel örnekte, ünlü Dirichlet fonksiyonudur. İntegralin bu genelleştirilmiş kavramı matematikte en çok uygulama alanı bulan bir yenilik olmuştur. Çağımızda da halen bu kuram tüm canlılığıyla yürütülmektedir. Bu kuram artık analizin temel dersidir. Analizci herkes önce bu konuları öğrenir. İleri araştırmalar için gereklidir.
LEBESGUE
Lebesgue, ünlü olduktan sonra, birçok üniversitede dersler vermiştir. 1921 yılında College de France’ta profesör olmuştur. Lebesgue’in çok parlak ve yaratıcı bir matematik kafası vardır. Ülkesi içinde ve tüm dünyada oldukça şereflendirilmiş, ödüllendirilmiş ve çok mesut bir evlilik yapmış biriydi. Bugün, integral kuramının kurucusu olarak tüm dünya onu kabul eder. Bu kuramda ve analizde çok sayıda buluşları vardır. Çalışmalarının tüm ürünlerini almış ve kuramının tutulup ne kadar ileri götürüldüğünü gören mutlu matematikçilerden biridir. 26 Temmuz 1941 günü altmış altı yaşındayken Paris’te ölmüştür.
LEBESGUE
Adrien-Marie Legendre zengin bir ailenin 18 Eylül 1752 tarihinde Paris'te doğdu. Paris'te Collège Mazarin'in eğitim aldı ve 1770 yılında fizik ve matematik tezini savundu.Adrien Marie Legendre, 1775 ile 1780 yılları arasında, Paris Askeri okulunda matematik dersleri verdi. 1787 yılında, Paris Gözlemevi ile Greenwich Gözlemevi arasında kurulacak jeodezi bağlantısında görev aldı. Fransız İhtilali sırasında, metre sisteminin kabul edilmesini ve girişilen jeodezi işlemlerinin hazırlıklarına katıldı.

LEGENDRE
Bu fırsatı değerlendirerek, o zamana kadar uygulanan tüm yöntemleri yeniledi. Daha sonra, trigonometri alanında önemli teoremler ileri sürdü. Özellikle küresel üçgeni düzlem olarak düşünüp açılarda bazı düzeltmeler yaparak alanını hesapladı.
1784 yılında, "Gezegenlerin Şekli üstüne" adlı bir inceleme yazısında, kendi adıyla anılan çokterimlileri ortaya attı. 1794 yılında "Geometrinin Temel Bilgileri" adlı eseri yayınlandı.
LEGENDRE
Bu eserde, Öklid postülatını ispatlamak için çok çeşitli ve yeni yollar denedi. Bununla birlikte, Euclidean olmayan geometrilerin ortaya çıkmasıyla, Legendre'nin bulduğu sonuçların geçerliliği yeniden tartışma konusu oldu.1798 yılında "Sayılar Kuramı" adlı eseri yayınlandı. Bu kitabında, ikinci dereceden kalanların karşıtlığı kanunu gibi ilgi çekici sonuçlar yer alır. Yine de en değerli eseri, 1825 ile 1832 yılları arasında hazırladığı "Eliptik Transandantlar Kuramı" adlı inceleme kitabıdır.
LEGENDRE
Bu eserde, eliptik integrallerden hareket ederek ustaca bir çözümlemeyle bu integralleri kendi adıyla anılan üç şekle indirgemeyi başarmıştır. Legendre'nin bu alandaki araştırmaları daha sonra Abel ve Jacobi'nin çalışmalarıyla tamamlandı. Legendre'nin, kırk yılın üstünde çalışmayla elde ettiği sonuçları, Abel oldukça kısa ve kesin bir yolla elde ediyordu.
Legendre'nin hem matematiğe ve hem de matematikçilerin yetişmesinde önemli hizmetleri vardır. Bazı matematikçiler onun kitaplarından ilham almışlardır. 1833 yılında Paris'te ölen Legendre, Abel'in öncülerinden biriydi.
LEGENDRE
(370 İskenderiye, Mısır - 415 İskenderiye, Mısır). Eski Mısırlı, ilk önemli kadın filozof ve matematikçi. Yine bir felsefeci ve matematikçi olan Theon'un kızıdır. İskenderiye'deki Yeni-Plâtoncu felsefe okulunun yöneticiliğini yapan Hypatia, düşünsel yeteneği, konuşma ustalığı, alçak gönüllülüğü ve güzelliği sayesinde okula bir çok öğrenci kazandırmayı başarmıştır. Öğrencilerinden birçoğu, tarihte önemli yerlere gelmiştir.

HYPATİA
Hypatia, o dönemde putperestlikle özdeşleştirilen bilimi ve buna dayalı öğretiyi temsil ettiği için, Hristiyanlar tarafından sevilmiyordu. Bu nedenle, İskenderiye'de Hristiyan olanlarla olmayanlar arasındaki çatışmanın odak noktasıydı. Belli bir süre sonra, putperest olan biriyle yakınlığı öne sürülerek linç edildi ve öldürüldü. Bu olaydan sonra bir çok bilim adamı İskenderiye'den ayrıldı. Böylece, İskenderiye, dönemin bilim merkezi olma özelliğini kaybetti. Hypatia, özellikle matematik ve astronomi alanlarında birçok çalışma yapmıştır. Yapıtlarının çoğu kayıptır.
HYPATİA
BİLGE NUR Y.
BU BÖLÜMÜ OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER;






Beril İ.

GEORGE BOOLE
BOREL
CARTAN
CAUCHY
THALES

George Boole
(2 Kasım 1815-8 Aralık 1864)
2 Kasım 1815'te İngiltere'nin Lincolnshire şehrindeki Lincoln kasabasında dünyaya geldi. Eğitimine Lincoln'da bir okula giden Boole daha sonra özel bir okulda eğitimine devam etti. Fakat matematikle ilgili ilk eğitimini aynı zamanda optik cihazların yapımına ilgi duymasına sebep olan babasından aldı. Daha sonra yabancı dillere merak saldı ve bu merakından dolayı bir kitapçıdan Latince dersleri almaya başladı. 12 yaşında Latince'yi öyle güzel kavramıştı ki ünlü Latin şairi Horace'ın bir şiirini tercüme etti. Akademik bir derece için çalışmamasına rağmen 16 yaşında asistan öğretmen olmuştu. Kiliseye katlmayı düşünüyordu fakat 1835'te bu kararından vazgeçti
Ve kendi okulunu açıp orada kendi başına matematik çalışmaya başladı. Oysaki yıllar sonra iyi bir öğretmenden ders almayıp 5 yılını ziyan ettiğinden pişmanlık duyacaktı. Bu sırada Laplace ve Lagrange'ın çalışmalarını inceliyordu. Bunlardan daha sonra ilk matematik makalesinin temelini oluşturacak notlar alıyordu. "Cambrigde Matematik Dergisi"nin editörü olan Duncan Gregory ona Cambrigde'de matematik dersi almasını önerdi. Duncan Gregory’den etkilenen Boole, cebir çalışmaya başladı. Cebirsel metotların diferansiyel denklem çözümlerine, uygulamasına ilişkin bir makalesi Kraliyet Derneği’nce yayınlandı
Bu çalışmasıyla Kraliyet Derneği Madalyası kazandı. 1849’da Cork’taki Queens Koleji’nde Matematik Kürsüsü başkanlığına getirildi. Hayatının sonuna kadar burada şöhretli, tanınmış ve kendini işine adamış bir insan olarak ders verdi. 1854’te “Mantık ve Olasılıkların Matematiksel Teorileri”nin temelini oluşturan “Düşünce Yasaları Üzerine Bir Araştırma”yı yayınladı. Boole, mantığı yeni bir tarzda ele aldı, basit bir cebir haline getirerek matematikle birleştirdi. Mantıksal sembollerle cebir sembollerinin benzerliğini ortaya koyarak matematiğe “Boole Cebiri”ni kazandırdı.

Emıle Borel
(7 Ocak 1871-3 Şubat 1956)
Babası Protestan bir bakan olan Honoré Borel'di. Honoré Borel'in kendisi, Midi-Pyrénées bölgesindeki Tarn-et-Garonne'nin başkenti Montauben'den bir zanaatkarın oğluydu. Émil'in annesi, Saint Affrique'li zengin bir yün tüccarının kızı olan Émilie Teissié-Solier'dı. Émilie'nin babası, bir bakanla evlenmesine karşı çıktı ve onun bölgeden zengin bir toprak sahibiyle evlenmesini istedi. Sonuç olarak, onu mirastan mahrum etti ve Emilie ile babası arasında kötü bir his vardı.
Émile doğduğunda ebeveynleri, Honoré Borel'in mahalledeki Protestan ailelerin çocukları için bir okula sahip olduğu güzel bir 18. yüzyıl evinde yaşıyordu. Honoré ve Émilie'nin, Émile'den çok daha büyük, doğduğunda on altı ve on dört yaşında iki kızı vardı.
Émile on bir yaşındayken Saint Affrique'deki evini terk etti ve Montauben'den bir papazla evli olan en büyük kız kardeşi Madame Lebeau ile yaşamaya gitti.
Bu, Montauben'deki Lycée'ye katılabileceği anlamına geliyordu. Orada olağanüstü yetenekler gösterdi ve birkaç yıl sonra Collège Sainte-Barbe için bursar olarak Paris'e gitti. Orada okurken, École Polytechnique ve École Normale'ye girmek için sınavlara girmeye hazırlık olarak Lycée Louis-le-Grand'daki kurslara katıldı. Her iki sınavda da birinci olma ayrıcalığına sahipti ve iki üniversiteden birini seçebildi. Ayrıca Concours Général'de birincilik ödülünü aldı. Bu başarının parlak okul çocuğuna övgüler yağdırması beklenebilirdi
Ancak: Aile arkadaşları, Borel'i daha prestijli bir kurum olarak kabul edilen Ecole Polytechnique'e girmeye çağırdı, ancak başka fikirleri vardı.
Aile arkadaşları tüccar ve sanayiciydi ve onların tavsiyeleri, çok para kazanacağı bir mesleği hedeflemekti. Borel'e, École Polytechnique'den bir derecenin kendisine sektörde veya iş dünyasında bir iş için en iyi fırsatları vereceği tavsiye edildi. Bununla birlikte, bilimde, özellikle matematikte bir iş istediğine dair çok güçlü görüşleri vardı .
ve böyle bir pozisyon için en iyi fırsatların École Normale'de okuyarak elde edileceğinden emindi. 1889'a girerken, kararı için babasının desteğini aldı . Kararında önemli bir faktörden bahsetmeliyiz. Lycée Louis-le-Grand'da tanışmıştıGaston Darboux'un orada öğrenci olan oğlu. İkisi sıkı arkadaş oldular ve Borel Darboux ailesi aracılığıyla günün önde gelen matematikçileriyle tanıştı , özellikle de daha sonra bu dönemde onun üzerinde büyük bir etkisi olduğunu belirttiği Emile Picard'ı tanıdı.
Üniversitede okurken bir süre Montpellier'deki mühendislerle askerlik görevini üstlendi, ancak bunu matematiksel çalışmasına çok fazla aksamadan yapabiliyor gibiydi. İlk iki matematik makalesini 1890'da yayınladı . Bunlar oldukça küçük eserlerdi, ancak çalışmalarına yeni başlayan genç bir lisans öğrencisi için hala dikkate değer. henüz 22 yaşındayken doktorasını aldı.
Bu seçkin adama, 1946'da Bureau des Longitudes üyeliğine seçilme ve 1948'de UNESCO Bilim Komitesi başkanlığına getirilme gibi başka roller verildi . Bilimsel çalışmaları için 1955'te Centre National de la Recherche Scientifique'in ilk altın madalyasını aldı .

Augustin-Louis Cauchy, Fransız matematikçilerin crème-de-la-crème'idir. Babası (Louis-François Cauchy) da çok zekiydi; oğlunu seven, Fransa'nın Concours Général yarışmasını kazandı. Augustin-Louis çalıştığı her şeyde mükemmeldi. O zamanın önde gelen matematikçileri Joseph-Louis Lagrange ve Pierre-Simon Laplace, yeteneklerine hayran kaldılar. Daha sonra büyüyerek en büyük Fransız matematikçi olacaktı. İnşaat mühendisliği işlerine rağmen, Cauchy her zaman matematik-boş zamanları için zaman buldu.
Karmaşık Analiz, Süreklilik Mekaniği, Permütasyon Grubu ve Esneklik Teorisine öncülük etti: seleflerinin birçok çalışmasını ilerletmenin yanı sıra. Matematiğin her dalında ustalaşmış, her alanda önemli katkılarda bulunmuş ve sık sık yayınlamıştır. Fiziğin vazgeçilmezi olan bu çalışmaların birçoğu mühendislikte uygulama alanı buldu. Cauchy'nin yetenekleri ve çıktı oranı çağdaşlarını hayrete düşürdü. Bunlar, birkaç yıl Carl Friedrich Gauss'tan (görünüşte yenilmez Matematik Prensi) daha ünlü kalmasını sağladı.
Zekasıyla saygı duyulan ve titiz çalışmalarıyla ölümsüz görülen Cauchy, titiz kanıtların simgesi haline geldi. Birçok teoremi kanıtlayan ilk kişi oydu: karmaşık ve zor Fermat'ın Çokgen Sayı Teoremi dahil. Tarih boyunca, yalnızca Leonhard Euler ondan daha fazla bireysel inceleme çıkardı. 800 yayınının tamamı birinci sınıf olarak değerlendirildi. Onu geri alınamayacak kadar deli olarak tasvir ettikten sonra bile Niels Henrik Abel, matematiğin nasıl yapılması gerektiğini bilen tek kişi olduğunu kabul etti.
Judith Grabiner, katı matematiği kurumsallaştırdığı için onu övdü; Hans Freudenthal ise herkesten daha fazla matematiksel kavram ve teoremin Cauchy'den sonra isimlendirildiğini hatırlattı.

Thales
(MÖ 624–MÖ 625-?)
Thales (M.Ö. 625-545): Miletos’lu gökbilimci, filozof ve matematikçidir. Tarihteki ilk filozof ve bilim insanı olarak kabul edilir. Milet (Miletos), Ege Bölgesi’nde Aydın’ın Didim ilçesinde klasik dönemde adı Meander olan Büyük Menderes Nehri’nin hemen ağzında kurulmuş bir liman kentidir. Antik Miletos şehrinin bulunma efsanesine göre şehrin ilk yaşayanları Girit üzerinden gelmiştir.
Strabon da bunu doğrulamaktadır. Anadolu’da on iki İon şehrinin kurmuş olduğu “İonia Birliği” üyelerinden biridir.
Yunanlar, esas itibarıyla üç kabileden meydana gelmişlerdi. Eolialılar, Dorialılar ve İonialılar. Bu kabilelerden ilki, köylülerden meydana kabileden olan Spartalılar, savaş hedeflerine göre düzenlenmiş sert bir devlet kurmuşlar, lüksten, eğlenceden ve ruh eğitiminden uzak, sert bir devlet rejimi ortaya koymuşlardı.
Bu kabilelerin, düşünce tarihi bakımından, en önemli olanı İonialılardır. Felsefeyi, denizci ve tüccar bir millet olan bu İonialılar meydana getirmiştir. İonialıların kurmuş olduğu Antik Yunan Dünyası ilmin beşiği olmuştur. Bilgiyi, başka hiçbir çıkar gözetmeksizin, yalnız bilmek için elde etmek isteyen manevi çaba, ilkin, İonialıların yurdunda doğmuştur.İonialıların bir koloni olarak kurdukları şehirlerinin anavatan Yunanistan’dan daha ileri düzeye ulaşan bu gelişimleri bir tesadüf değildir.
Burada etkili olan beslendikleri kaynaklarıdır yani Anadolu coğrafyası. Kendilerinden evvel birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu kadim topraklarda büyük bir bilgi birikimi hazinesiyle karşılaşırlar. Denizci ve tüccar bir topluluk olmalarının da etkisiyle Mezopotamya ve Mısır ticaret yollarındaki etkileşimde bulundukları ulusları yakından ve detaylı gözlemlemiş, onların sahip oldukları birikimlerden faydalanmışlardır.
İşte bu İonialıların Grek kolonicilerinin gelip yerleştiği Anadolu’da kurdukları şehirlerinden olan Miletos, İonya halkı şehirlerinin merkezi olmuş ve Klasik Yunanistan henüz daha yeni gelişmekte iken, sanat, ilim ve felsefe merkezi olarak patlamıştır. Doğal olarak burada önemli isimler doğmuştur. Bu isimlerin başında ise yedi bilgeler arasında olan ünlü felsefeci Thales gelir.M.Ö. 6. yüzyılda Batı Anadolu’nun Miletos kentinde Thales tarafından kurulan Milet Okulu’nda felsefenin ilk adımları atılır.
Başka bir deyişle felsefenin kurucusu Miletos’lu Thales diyebiliriz. Milet Okulu’nda Thales’in öğrencisi Anaximandros ve onun öğrencisi olan Anaximenes yetişir. Bu Sokrates öncesi felsefeciler gözlemlerini dinden ayırıp, doğaya çevirirler. O güne kadar tüm doğa Olayları mitoslara dayandırılarak açıklanmaya çalışılıyordu.
Thales ve öğrencileri çevrelerinde olup bitenleri, doğa olaylarını kavramak ve içinde yaşadıkları toplumda sorulan sorulara cevaplar bulmak için mitolojik olan inançsal açıklamalara değil, deneysel ve gözlemsel yani dah bilimsel kavramlara yönelirler. Böylelikle kendilerinden sonra gelen Sokrates, Platon ve Aristotales gibi felsefecilere öncülük etmişlerdir.Bir anlamda Thales’le beraber mitolojiden felsefeye ve fiziğe geçilir. Thales ve öğrencileri bugün akıl dışı olarak görülen çok tanrılı olan antik Yunan dininin kurgusal tabularını yıkarak insan zekâsını ön plana çıkarmış
ve ilmi yöntemlerle tabiat olgularını çözümleme çabasında olmuşlardır. Thales’e göre her şey sudan çıkmıştır. Hayatın kaynağı, sudur. Su, canlı hayatı için şarttır. Her şey su ile ürün verir. Canlıyı meydana getiren tohumlar onun içinde gelişir. Thales suyu canlı varlıkların kaynağı (arche) olarak gösterir. Matematik ve geometri alanlarında da önemli çalışmalar yapmış ve kendi adıyla bilinen “Thales Teoremini” bulmuştur. Yunanları geometriyle tanıştıran kişidir.Thales, astronomi ile ilgilenmiş ve gündönümlerini hesaplama yöntemlerine girişmiştir.
Élie Cartan
( 9 Nisan 1869- 6 Mayıs 1951)

Bir Fransız matematikçisi olan Elie Cartan, 1869 tarihinde Dolomieu’ da doğdu. 1912 yılında Sorbonne’da profesörlüğe yükseltildi. 1924 tarihinden 1940 yılına kadar yüksek geometri dersleri verdi. Çalışmalarının çoğu gruplar kuramının incelenmesi ve uygulaması yönündedir. Sürekli ve sonsuz grupların yapısıyla ilgili kuramı ve yeni evrenler düşünülmesine yol açan genelleştirmeler ve uzaylar kuramını kurdu.
1922 yılında ortaya attığı, hiç eğrilik göstermeyen tamamen paralel bir uzay kavramı, en önemli buluşlarından sayılır. Cartan’ın bu çalışmalarından haberi olmayan Einstein, 1828 yılında aynı gerçekleri yeniden buldu. Çok sayıda yayını ve kitapları olan Cartan, 1951 yılında Paris’te öldü.

Berat Anıl G.
Dedekind
Euclid
Fourier
El Biruni
Weierstrass

Julius Wilhelm Richard Dedekind 6 Ekim 1831 Braunschweig'da doğdu, 12 Şubat 1916 aynı yerde öldü, Alman matematikçi.
Bir hukuk profesörü olan Ulrich Dedekind'in dört çocuğundan en küçüğü olan Richard Dedekind, Gauss'un doğduğu yer olan Braunschweig'de doğmuştur. Eğitimine 16 yaşına kadar şehirdeki Gymnasim'da devam etmiştir.
Dedekind

Eğitiminin ilk yıllarında matematik dehası ortaya çıkmamış olsa da üniversiteye başlamadan önce matematik üzerine yoğunlaşmaya başlamıştı. 16 yaşında Caroline Koleji'ne girdi. Burada analitik geometrinin, integral hesabın, yüksek mekaniğin ve cebrin elementer kısımlarını çok iyi öğrenmiş olması, 19 yaşında başladığı Göttingen üniversitesindeki eğitimini çok olumlu yönde etkilemiştir. Göttingen'deki en büyük şansı, burada Gauss, Stern ve Weber gibi üstün matematikçilerden ders alma şansını bulmasıdır.
Dedekind bu üç kişiden diferansiyel ve integral hesap, yüksek aritmetik elemanları, en küçük kareler metodu, yüksek jeodezi ve genel fizik üzerinde sağlam temeller aldı.
Kummer, Göttingen'den mezun olurken, okulda kendini iyi yetiştiremediğinden, yani okuldaki eğitimin ileri düzeyde olmadığından şikayet etmiştir. Bu yüzden doktorasını verdikten sonra kendi kendine, eliptik fonksiyonları, modern geometriyi, yüksek cebri ve fizik matematiği öğrenmek için iki yıl çalışmak zorunda kaldı.
Dedekind 1852'de Euler integrallerine dair kısa bir tez ile Gauss'dan doktor ünvanı almıştır. Dedekind iki yıl sonra Göttingen'de ders vermeye başladı. Bu dönemde, 1855 yılında Gauss'un ölümü üzerine Dirichlet'in Göttingen'e gelmesi, Dedekind'in onun derslerini dinleme fırsatını doğurdu. Yine bu dönemde, mesleğine yeni başlayan Riemann'la dost oldu.
- Full access to our public library
- Save favorite books
- Interact with authors

ÜNYE BİLİM VE SANAT MERKEZİ ÖĞRENCİLERİ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞ ÜNLÜ MATEMATİKÇİLER TANITIM KİTABIDIR.

DANIŞMAN ÖĞRETMEN: DERYA AKYOL

1) ESAT BUĞRA Ö.(SAYFA 3-11) CHRİSTOFFEL, CREMER, d'ALEMBERT, DE L'HOSPİTAL, ULUĞ BEY
2) HAZAL S. (SAYFA 12-35) ÖMER HAYYAM, PASCAL, PİERRA DE FERMAT, PİSAGOR, LEONHARD EULER
3) ELİF ECE B. (SAYFA 36-55) LEİBNİZ, MACLAURİN, CARL FRİEDRİCH GAUSS, MİNKOWSKİ, MERYEM MİRZAHANİ
4) BİLGENUR Y. (SAYFA 56-75) JOHN FORBES NASH, LAPLACE, LEBESGUE, LEGENDRE, HYPATİA
5) BERİL İ. (SAYFA 76-107) GEORGE BOOLE, BOREL, CARTEN, CAUCHY, THALES
6) BERAT ANIL G. (SAYFA 76-107) DEDEKİND, EL BİRUNİ, EUCLİD, FOURİER, WEİERSTRASS
7) ZEYNEP ECRİN B. (SAYFA 123-133) ROLLE, SABİT BİN KURRA, SCHWARZ, SOPHİE GERMAİN, ERATOSTHENES
8) KAAN (SAYFA 134-139) GEORGE BOOLE, BOREL, CARTEN, CAUCHY, THALES
9) TİMUR (SAYFA 140-149) ALİ KUŞÇU, BAİRE, BERNOULLİLER, BOLZANO, TAYLOR
10) BEGÜM Ö. (SAYFA 150-160) CAHİT ARF, HİLBERT, İBN-İ SİNA, ISAAC NEWTON, FİBONACCİ
11) ELİF ÖYKÜ S.(SAYFA 161-166) EL HAREZMİ, GALOİS, GÖDEL, GODFREY HARDY, ZERMELO
12) ÖMER C. (SAYFA 167-172) CAHİT ARF, HİLBERT, İBN-İ SİNA, ISAAC NEWTON, FİBONACCİ
İÇİNDEKİLER
ESAT BUĞRA Ö.




*CHRİSTOFFEL,
*CREMER,
*D'ALEMBERT,
* DE L'HOSPİTAL,
*ULUĞ BEY
Bir Alman matematikçisi olan Elwin Bruno Christoffel, 1829 tarihinde Montschau, Rheinland’de doğdu. Önce Zürich Polytechnicum’unda, sonra Berlin ve Strasbourg Üniversitelerinde matematik profesörü olarak çalıştı. Özellikle; Abel fonksiyonları, cebirsel fonksiyonlar, parçalı türevli denklemler ve diferansiyel geometri üzerinde çalışmalarda bulundu. Riemann ile birlikte matematiğe tensör kavramını getirdiler ve tensör hesabı üzerinde çalıştı. 1900 yılında Strasbourg’da öldü.


CHRİSTOFFEL
- < BEGINNING
- END >
-
DOWNLOAD
-
LIKE(3)
-
COMMENT(2)
-
SHARE
-
SAVE
-
BUY THIS BOOK
(from $34.19+) -
BUY THIS BOOK
(from $34.19+) - DOWNLOAD
- LIKE (3)
- COMMENT (2)
- SHARE
- SAVE
- Report
-
BUY
-
LIKE(3)
-
COMMENT(2)
-
SHARE
- Excessive Violence
- Harassment
- Offensive Pictures
- Spelling & Grammar Errors
- Unfinished
- Other Problem
COMMENTS
Click 'X' to report any negative comments. Thanks!