Derya ŞENOCAK Tuba ÇİMENDEN
Dilek EKİNCİ Mevhibe BAŞ
Ayşe DEMİR Nurcan AKGÜL
Gonca ŞİMŞEK Ayna SADİQOVA
Naile Nur ŞİMŞEK Lamia OTHMANİ
Funda KARADAĞ Renata STAWCZYKiii


Dışı renkli boyanmış, çevresin de yeşil, uzun ağaçlar olan küçük, tatlı, şirin bir ev varmış. Bu evde ‘’İ ‘’çocuk yaşarmış. O gün İ çocuk marketten elma, portakal, muz almış, eve gelmiş. Meyveleri bol su ile yıkamış, meyve salatası yapmış, ailesi ile birlikte yemişler. Sonra babası ağaca salıncak kurmuş. İ çocuk arkadaşıyla sallanmış. Çok sıcaklanmışlar. Eve girmişler ve uyumuşlar. Rüya görmüşler. Rüyalarında denize gitmek için deniz kıyafetlerini, mayolarını giymişler. Denizi aramışlar, bulamamışlar. Görünmeyen fırtına çıkmış, çok üşümüşler. Anneleri tüylü kalemle çocukların burnuna dokunarak rahatsız etmiş. Çocuklar uyanmış. Çocuklar elleri ile oynarken, ellerinin L harfi olduğunu görmüşler ve o sırada L harfi ile karşılaşmışlar.

‘’ L’’ aslında bir zürafaymış. Boyu biraz uzunmuş. Çocuklar ailesiyle kırmızı arabalarına binip zürafanın yaşadığı yere gitmişler. Zürafanın yaşadığı yer çok sıcakmış. Zürafa ağaçların dallarından yaprak yiyormuş. Çocukları görmüş, çocukları boynuna alıp gezmeye götürmüş. Sonra zürafa çocukları ailelerine vermiş. Çocuklar o sırada tavşanı görüp biraz sevmişler. Doğadan çalı, dal toplamışlar ve ateş yakmışlar. Sonra doğada buldukları mantarları ateşte pişirmişler. Fakat zehirli mantarları toplamamışlar. O günleri çok güzel geçmiş. Sonra arabalarına binip eve dönmüşler, banyo yapmışlar, ama çantalarını zürafanın yanında unutmuşlar. Biraz televizyon izleyip uyumuşlar. Çocuklar rüyasında ‘’K’’ harfi ile tanışmışlar.
Çocuk rüyasında K harfinden bir bisiklete binmiş, bir K kelebek görmüş. K kelebek, K bisikletiyle bahçede geziniyormuş. Anne kurbağa, yavrusuna şarkı söylüyormuş. Kuş bulutların arasında uçarak, sanki dans ediyormuş. Anne kaplumbağa, yavru kaplumbağaya uyarmış. "Yavru kaplumbağa, dikkat et lütfen. Göle çok yaklaşmışsın. Ayağın kayıpta düşme göle." demiş. Yavru kaplumbağa da annesine "Tamam anne kaplumbağa, dikkatli olacağım." demiş. Bu sırada kütüğün üstünde duran K şeklindeki dalına, örümcekler çıkmış. K şeklindeki dalda sallanıp, bir aşağıya bir yukarıya tırmanıyorlarmış. Birden çocuk uyanmış. Ne kadar da güzel bir rüya bu diye düşünüyormuş ki; tam bu sırada annesinin odaya K şeklinde bir kitapla girdiğini görmüş. Annesi kitabi çocuğa okumaya başlamış.
K'' harfi aslında bir köymüş bu köy çok güzel bir köymüş dağların evlerin derelerin rengarenk çiçeklerin yemyeşil ağaçların olduğu bir köymüş bu köyde dereler varmış şırıl şırıl akan, burası çok güzel bir yermiş. Bu köyde '' İ'' çocuk yaşarmış.
Etekleri renkli renkli sallanan kıyafetiyle güneşli bir havada arkadaşıyla buluşmaya giden ''İ'' harfimiz çok heyecanlıymış. Çünkü arkadaşının farklı boylarda ve aynı ona benzeyen kardeşleride gelecekmiş. ''İ'' harfimiz bunun için yeşil renkte ve etrafa dağılan bir şeker almış arkadaşı ve kardeşleri için. Birde bi bakmışki kardeşleri boy sırasına göre el ele tutuşarak ve ellerinde balonlarla ''İ'' harfine doğru geliyorlarmış.''İ '' çok heycanlanmış ve onlara doğru koşturarak sarılmış. Ve sonra birlikte el ele tutuşarak muhabbet ederek '' T '' harfinin yanına gitmişler.
Gökyüzünde kara kara bulutların olduğu bir geceydi. Bulutların arasında gülümseyen bir yüz aşağı bakıyordu. Fil korkmuştu. Baykuş neden korktun? Diye sordu. Gökyüzünden bir uçak geçiyordu. Parıl parıl parlıyordu. Fil uçağın düşmesinden korkuyorum dedi. Baykuş güldü. Fil ise baykuşa şaşkın bakıyordu. Mühendisler uçağı test ettikten sonra uçurduğunu söyledi. Fil uçak bozulunca mühendisler tamir eder mi? Dedi. Baykuş, evet diye cevap verdi. Bak kocaman ‘’T’’ çekiç… Onunla tamir ediyorlar. Fil uçakların tekerleri var mı? Dedi. Baykuş evet yere ineceği zaman tekerlek açılır dedi. Ormandaki oduncu baltası elinde onları dinledi. Güldü. Gökyüzündeki ay tüm bunları gülümseyerek dinledi, her şeyi ‘’a’’ sesine anlattı.
Sırt sırta verince "a" harfini oluşturan iki arkadaş salyangoz varmış. Birinin adı "Çizgili" diğerinin adı "Kahveliymiş". Ormandaki bütün canlılar bu iki salyangozun nasıl bu kadar yakın olduklarını merak ediyorlarmış. Bir gün herkes onların tanışma hikayesini dinlemek için elma ağacının altında toplanmış. Başlamış bizim salyangozlar anlatmaya... Çizgili bir gün ormanda neşeyle gezerken Kahveli'ye rastlamış. Kahveli çok mutsuz biraz da ağlamaklıymış. Çizgili neden mutsuz olduğunu sormuş. Kahveli boynuzlarının ucundaki gözleriyle kabuğunu işaret etmiş, gece yağmurdan sonra toprağın üstüne çıktım o sırada bir kaza geçirdim ve kabuğumdan yara aldım canım çok yanıyor tek başıma tedavi etmem mümkün değil diyerek durumunu anlatmış. Bu duruma çok üzülen Çizgili hemen tedavi için malzemeleri bulmuş getirmiş. İkisi el ele verip Kahveli'nin yarasını tedavi etmişler. Yarası iyileşen Kahveli kendini artık çok iyi hissediyormuş. Yardımı için Çizgili'ye teşekkür etmiş. O günden sonra iki salyangoz çok yakın arkadaş olmuşlar ve hiç ayrılmamışlar. Hikayeyi dinleyen ''B'' Tavşan bu olaydan çok etkilenmiş..

Bir yaz günü “B” harfi bu ailede olduğu için şanslı olduğunu düşünmeye başlamış ve ailesiyle çok mutluymuş. Çocuklar onu çok seviyorlarmış. Onu kendi kardeşleri gibi seviyorlarmış. Aile de olan iki çocuk “B” harfini arkadaşları ile tanıştırmış. “B” harfi kendini daha da güvende hissetmiş.”B” harfi ile çocuklar oyun oynar, parka gider ve çok ama çok eğlenirlermiş. Bir bahar sabahı baba çocukları yakında ki bir ormana götürmüş. Doğa çok güzel, her taraf yemyeşilmiş. Gökyüzünde küçük bulutlar, arılar, kelebekler ve böcekler uçuşuyormuş. Ormanda tavşan görüp, tavşana havuç vermişler. Kardeşi ağacın dalına türemiş bir kuş görmüş. Kardeşi küçük olduğu için bazı harfleri telaffuz edemiyormuş. .O günden beri kardeşi “B” sesini çok güzel söylüyormuş. Çocuklar ve “B” harfi çok mutluyken aniden yaz yağmuru başlamış, babaları yanında şemsiyeyi götürmeyi unutmamıştı. Yağmur kesildi, sonra aileleri ve ”B” harfi ile değişik çiçekler toplamışlar. Hava kararmış ve ''I'' harfinin ışıklarını görmüşler.
Küçük kız gece renkli ışıkları görmüş. Acaba bu ışıklar ne işe yarıyor? diye düşünmüş. Annesine ve babasına ışıkların ne işe yaradığını sormuş. Işıklar geceyi aydınlatır, etrafı görmemize yarar demiş anne ve babası küçük kıza. Geceyi aydınlatan renkli ışıklar ve yıldızlar çok güzel görünüyormuş. Işıklar sayesinde gece etrafı iyi gören küçük kız bir gölge görmüş. Korkmuş ve hemen eve kaçmış. Biraz düşünmüş ve gördüğüm belki benim gölgemdir demiş ve tekrar ışıkların yanına gitmiş. Küçük kız renkli ışıkları çok sevmiş. Her gece renkli ışıkları ve yıldızları seyretmeye çıkmış. Küçük kız renkli ışıkları çok sevmiş ve en sevdiği arkadaşı ''M'' nin yanına anlatmaya gitmiş.

Bir gün ''M'' isimli çocuk bahçede otururken meyve bahçesindeki meyveleri görmüş. Meyveler o kadar güzelmiş ki artık olgunlaşmış ve toplanma zamanı gelmiş. Ama tek bir sorun varmış. M isimli çocuk meyveleri ağaçtan tek başına toplayamazmış. Aklına arkadaşları gelmiş ve onları çağırıp durumu anlatmış. Onlarda severek yapacaklarını söylemiş ve hep beraber meyve bahçesine gitmişler. Çok kısa sürede bütün meyveleri toplamışlar. Bu duruma M isimli çocuk çok sevinmiş ve arkadaşlarına nasıl teşekkür edeceğini bilememiş. Onlara meyve dolu sepet hediye etmenin güzel olacağını düşünmüş. Hepsine birer sepet hazırlamış, gidecekleri zaman sepetleri çocuklara vermiş.
M isimli çocuk ve arkadaşları o günü çok mutlu geçirmişler. Çocuklar meyve sepetindeki meyveleri diğer harflere ikram etmeye gitmişler
Bütün harfler İLK HİKAYEM çiftliğinde buluşmuşlar ve burada başlarından geçen maceraları birbirlerine anlatmışlar. Uykusu gelen harfler uykuya hazırlanırken İ harfi uyumadan önce kitap okumak istemiş. Tüm harfler de ona eşlik etmişler ve HARFLERİN MACERALARI isimli kitabı okumuşlar. Rüyalarında hep birlikte eğlendiklerini ve oynadıklarını görmüşler. Sabah olup uyanınca yeni maceralar yaşamak ve tekrardan buluştuklarında bu hikayeleri birbirlerine anlatmak üzere İLK HİKAYEM çiftliğinden ayrılmışlar.
75. YIL ANAOKULU-ORDU
ÖRNEKKÖY ANAOKULU-İSTANBULTUŞBA ANAOKULU-VAN
HAYDAR ALİYEV- AZERBEYCAN
GAZİ İLKOKULU- ESKİŞEHİR
VİLAYETLER BİRLİĞİ ŞEHİT GEDİZ ÇİVİ ANAOKULU - BALIKESİR
ALİRIZA EROĞLU İLKOKULU- İZMİR
ŞEHİT CEYHUN ARSLANTÜRK M T A L- ORDU
STAWCZYK'MİZİNSK -POLONYA
ZÜBEYDE ANAOKULU- AYDIN
- Full access to our public library
- Save favorite books
- Interact with authors
Derya ŞENOCAK Tuba ÇİMENDEN
Dilek EKİNCİ Mevhibe BAŞ
Ayşe DEMİR Nurcan AKGÜL
Gonca ŞİMŞEK Ayna SADİQOVA
Naile Nur ŞİMŞEK Lamia OTHMANİ
Funda KARADAĞ Renata STAWCZYKiii


Dışı renkli boyanmış, çevresin de yeşil, uzun ağaçlar olan küçük, tatlı, şirin bir ev varmış. Bu evde ‘’İ ‘’çocuk yaşarmış. O gün İ çocuk marketten elma, portakal, muz almış, eve gelmiş. Meyveleri bol su ile yıkamış, meyve salatası yapmış, ailesi ile birlikte yemişler. Sonra babası ağaca salıncak kurmuş. İ çocuk arkadaşıyla sallanmış. Çok sıcaklanmışlar. Eve girmişler ve uyumuşlar. Rüya görmüşler. Rüyalarında denize gitmek için deniz kıyafetlerini, mayolarını giymişler. Denizi aramışlar, bulamamışlar. Görünmeyen fırtına çıkmış, çok üşümüşler. Anneleri tüylü kalemle çocukların burnuna dokunarak rahatsız etmiş. Çocuklar uyanmış. Çocuklar elleri ile oynarken, ellerinin L harfi olduğunu görmüşler ve o sırada L harfi ile karşılaşmışlar.

- < BEGINNING
- END >
-
DOWNLOAD
-
LIKE(1)
-
COMMENT()
-
SHARE
-
SAVE
-
BUY THIS BOOK
(from $9.59+) -
BUY THIS BOOK
(from $9.59+) - DOWNLOAD
- LIKE (1)
- COMMENT ()
- SHARE
- SAVE
- Report
-
BUY
-
LIKE(1)
-
COMMENT()
-
SHARE
- Excessive Violence
- Harassment
- Offensive Pictures
- Spelling & Grammar Errors
- Unfinished
- Other Problem
COMMENTS
Click 'X' to report any negative comments. Thanks!